H.z Şems ile H.z Mevlana Aşk Meclisinde
H.z Şems ile H.z Mevlana Aşk Meclisinde
H.z Mevlana, zahir ilminde umman Gözleri ufuklarda, dalgın bakan Çaresiz gönlünde, tarifi zor bir sızı Bir şeyler eksik, belli ki bitmemiş arayışı H.z Şems, bâtın âleminde, devrân Yanık bir aşk dervişi, sevda bahrinde Makamı Mâşuk, Hak katında hayran Bir aynadır hediyesi, tecelli-i aşk bahrinde Karşılaştı iki deniz, Merace’l-Bahreyn’ de Hak bıraktı aşılmaz, şeffaf bir perde Tatlı ve tuzlu deniz, karışmadı birbirine Aşkın kemâli, vuslatsız sevda ikliminde Muhabbet derin, nice sırlar ayân El yazması kitaplar, suya bulaşmayan Bir kapı açıldı ki anlaşılmayan Zahirde yok, emsali bulunmayan H.z Mevlana ulaştı, sırrı Hakikat Meclisine Geçti kal ilminden, erdi ilahiaşk demine Yandı ki ne yandı, pare pare Hamdı, pişti, gül oldu, yekpare H.z Şems , Mâşukluk makamında Erdi aşkının değerine, Hak katında Bir kez ‘’aşk ile’’ dedi ‘’Allah’’ Döküldü misli hazan cümle günah Biri niyaz makamında, kanlı gözyaşında Biri nâz makamında, Şeb-i arus’ta Aşı tamam oldu, vade son anda H.z Mevlana geçti, bâtın kapısında Vakit tamam, vaktidir ayrılık geldi Hüküm ezeldendir, takdir edildi Kimi der ki, kuyuya atıldı Kimi der, kayıplara karıştı H.z Şems dönüşü olmayan, bir yolculukta Yok; bir haber, ne bir ses, ne de bir seda Cemalullah’tı ağır bedelli, kara sevdasında Çözüldü bilmeceler, Aşk ile ruhun ziyasında H.z Mevlana susuz çölde, hasret ocağında Ciğeri dağlanan neyin, yanık sadasında İçinde buhurdan ateşiyle, dönmekte semada Akıttı gönlündeki aşkı, sahife-i kitaplarda Ve kokunun düşüp kırılmasıyla İlahi sır tecelli etti, sırrı sema’da Yayıldı aşk, onsekizbin âlemde Tavaf etti âşıklar, maşuk gönlünde Tavaf etti elektronlar, atom içinde Tavaf etti Hacılar, Kâbe çemberinde Tavaf etti Gezegenler, Samanyolu sonsuzluğunda Tavaf etti Melekler, Beyt-i Mamur Divânında… Mihrican Ulupınar 05.04.13 05:41 |
Mevlanayı yunusu anlayan insan
tek o aşka yönelir
o da İlahi aşk,Allah aciz kullarını
dogru yoldan ayırmasın amin