Arife O Adı ÜstündeHani Arapçada, Dişil ve eril ekler vardır ya! Kamil-Kamile, Ali -Aliye, Cemil-Cemile, Gibi mesela, Arife’ydi O, Adı yakışmamıştır hiç kimseye Yakıştığı gibi ARİFE’YE Arife’ydi O, Engiiin yürekli, Aslan gibi, derler ya hani. İşte öyleydi. Ve sevdi bir deli fişeği. Deli fişek te deli fişek hani, Arifeye bakarken öylesine suçlu, Öylesine masum ki çocuk gözleri! Ve öylesine kutsanmış ki sevgileri. Arife bu ya! Adı üstünde, Bilirdi deli fişeğin tüm yaramazlıklarını, ve tüm haylazlıklarını, Ama yine anlardı onun çocuk ruhunun sevgiden yana aç kaldığını, Kapısının menteşesini sökmüştü Arife kendi deyimiyle, Her geldiğinde deli fişeği, Vurgun yediğinde yüreği, Girsin diye içeri, Suçlu çocuk yakalanmışlığına düşmeden, VE ARİFENİN MANGAL YÜREĞİNİ KÖZLEMEDEN. Deli fişek duru, Deli fişek pak, Deli fişek ikirciksiz, Bilir ki kaybolacaktır evrende Arifesiz. Arife bu ya,, adı üstünde, Yine gönül kapısı Ardına kadar açık, Bekliyor Narsist kişiliğine gem vurmadan deli fişeğin, Biliyor başka adı yok, onsuz geleceğin, “yeniden sevmeyi öğretti bana” diyor, Her kaçışında deli fişeğin avuçlarından, Kendi arifeliğini bildiği kadar, Sevildiğini biliyor,onun tarafından.. Papatyalara sorguya gerek yok, Fallara da medetli bakmak anlamsız, Arife her baktığında onu görüyor, O her döndüğünde soluna Arife’yi buluyor. İroni bu ya Her ikisi de gâvur gibi bunu biliyor. Ve aşk Onları seviyor. |