UNUTULMAYAN İSTEMLER
UNUTULMAYAN İSTEMLER
Çökmüş alnIndan kaçtığı zaman Yüreğin dehşet içinde boğulduğu an Ürperti bulutu geçmişin Senin zarafetin üzerine yayıldığı zaman Seni severim o iri parlayıcı gözlerine Vaktaki,seni uyutan elime rağmen Duyulur çok ağır iç sıkıntın Bir can çekişme hırıltısı gibi İçime çekerim ayrılığın acısını En derin tatlı nağmeleri Bütün hıçkırıklarım göğsüne başımı koyduğumda Çarpar o yüreğin kulağıma çınlayarak Sanırım yüreğim aydınlanıyor o sevgine Dökülüyor gözlerinden inciler ve nağmeler Akşamın kızıllıkların da seyr edilir güneşin batışını Ona dayanılır mı hiç dertli yüreğin özlediklerine Mevsimlerden bahar mevsimidir şu an Kardelenler karın altından çıkmak üzeredir Ne yazık ki ömürleri kısadır Işık demetin kırıldığı cam arkasında Gök maviliğinde açılmış koca bir göz gibi Sevinç dansları bekliyor ikimizi Hiç görülmüş müdür bu seyre doyurmaya Haydar Uzun |
En derin tatlı nağmeleri
Bütün hıçkırıklarım göğsüne başımı koyduğumda
Çarpar o yüreğin kulağıma çınlayarak
Sanırım yüreğim aydınlanıyor o sevgine
Dökülüyor gözlerinden inciler ve nağmeler
yürek isterki hiç ayrılıklar olmasın gönül isterki ruh ikizini bulmasını, kaderindekini yaşarmış insan oğlu...yüreğine sağlık hocam sevgi ve saygılarımla