Bir Gül Geçiyor Boynumun İçinden-Evliya Çelik’e- biraz kendimden arta kalan ben vardı aldım geldim gülüşüme bir eslik durak verip tabiatınıza sığınıyorum sevgili ağaç kardeşlerim demin geldi iki yakam bir araya hüzünbaz bir kırkayağı ilikleyip boynumun tam ortasına bir yeniçeriye kepçe almaya gitmişlermiş meğerse gülüme bir eksen kırığı sayılmış oluyor böylece eklembacaklıların kehaneti... iki de bir bir cıvıltı geliyor kulağıma ikra bir örümcek sürüsünün katma değerini hesaplayıp duruyorum durmadan bunun gerekli bir çaba olduğuna inanmasa da annem ben en gerekli bilgilerimi bir engerekten almıştım kuşlarla kaplı bir mağaranın kapı önünde bu yüzden her an dilim damağıma yapışık bu yüzden durmadan cıvıldıyor cibril bana ikra bu yüzden eve gelesim var bu yüzden titreyesim var anla çölün bunca sıcağında medeni hallerimden her akşam üstü yedi benekli inek geçiyor kulluğumu sınıyor rabbi yessir hicranlı bir hicretle oysa sakallarımdan kan sızmamalıydı giderken ben giderken yanıma çokça avrupalı kuşlar almalıydım alaturka gevşemelerimi vidalamaya içimde hüzünbaz bir kıvrım çalıyor şimdi bir evliyanın vasati kırk kirpiği yoksa suya düşen her ışığı yakamoz sanmak taşralılığım bir aygıta bağlanmakla giderilebilir miydi bunca kerevetinin kerestesi içimin ormanından sevgilim haydi yağız bir meşe göğünü kalbime doğru planyala güvercin kırıntısından besleniyordum güz günlerinde karnımın çok acıkmasından kısaldığında ruhum yeşertilmiş dekorlara babamın bir vesikalık fotoğrafını koysaydım eğer bu bir güz günü yapılacak en ayıp şey olurdu demeye getirdiklerini bırak anlağıma ki hımm’larımla saldırıp yıkayım beynindeki piramidi bu sabah beni speküle etmeyin ne olur kuşcuklar genel af diliyorum tanrıdan zindan iki hece ne de olsa sözü kısık ateşte beş dakika soğumaya bıraksam siz teğeller misiniz sonrasında yırtılan utancımı yardım edin bana bir gül geçiyor boynumun içinden bir güvercin uçuşup duruyor zihnimin arkalarında durmadan duraksamadan sadece bir ölüm molası verip devam edemez miyim hayata yusuf’u gördüm seyrine seyranına ekser kahir el kesmişti züleyha gibi tam da bu esnada bir problemi çözüyorlardı sanki dişlerime dokunan bazı cesetler her yanım aydınlık bir gezginle yıkanıncaya kadar ve bu da kelamın kurnasında kırk ikindiyle ve kırk güzaf şiirle arınacağım anlamına gelir şişman bir tayı yemlemeye gerek görmüyorum bu günlerde bir sihir kalmadı zira zihnimin deney tüplerinde her kış bir kırışığını açsam dünyanın kıyamete kalmaz kızdırırım ütüyü biraz seccade kaza etmeliyim yukarıdan aldığım nefeslerle biraz computer eda etmeliyim aşağıya verdiğim nefeslerle ve böylece seviyorum işte sizi annem oğlum sevgilim şeyhim ve rabbim @.. ond9kuzşubat2binon1 |
mı desem, ne desem.?
muazzamdı.
Telmih sanatının bu denli şık işlenişine rastlamadım
ve üslûbun rahatlığına hayran kaldım
geçişlere bayıldım
...dilime lal sürdü şiir bi güzel, hayıflandım.