KolajŞiirin hikayesini görmek için tıklayın minareden at beni, in aşağı tut beni...
dili börtlek, kafeste bir kuşum kimse görmez ben dikenli tele umut sererim ey aklım boşluğa kaçma kuşkulanır durur kuşkonucular aman, sen buna hiç şaşma uç uç kuşuydum aklımla içim de bir bembeyaz kardanadam yüzgünlerim de vardı, kuşkularım da, yüreciğim de ama yani yine de kimseye anlatmadığım siz kazandınız kafesçibaşı deniz nedir bilmeden martıladınız siz kazandınız yani sonuçta da hep siz kazanacaktınız samanlarla yüklü kamyonu kuşu tabii ki samanla beslediniz yuyucular tutmalı bence bu bedene saçlarını başlarını yolamayan cinsinden sonuçta ağıt değildir bu biline uyku insana dalar bilinen yalnızlığımı yüzüme vuran iskele horozlar olmasa gün doğmaz mıydı peki o zaman söyle gün doğmadan köpekler niye havlar biraz iyimserlik diyorum sövgücüyüm ben alman polisine kızdım yalnızlığımı yüzüme vurmayın diye ikaz da ettim ama anlamadığım cigaramı niye ters yaktım yalnızlığımı karamsarlığımla öldürüyorum birazcık uyanmadan sabaha dalmadan daha güneşe batıyor ve köpekler hala niye arkamdan havlıyor çay içmeli sabaha güvenilir elden şöyle demlice kızılırmak sabahtan sabaha da akmasın dursun canım karamsarlık kimseyi öldüremedi bilirim sessiz ağıttır öldüren |
içinde biri oturuyor
hani şu dışarı doğru açılan çıkıntısı olan
cumbalar işte
orda biri saçlarını yoluyor
baş ucunda yuyucular
ama dediğin gibi saçlarını yolmuyorlar, dizlerini dövüyorlar, sesleri de çıkmıyor
sokakbaşını polisler tutmuş, ama herkesten fazla sarhoşlar
onlar bilmiyorlar bu pencerelerde her gece bir yalnızlık boğazlanır
bir de tersten yakılan cigaralar.
........ağırdı şiir, pek ağır....