Neyse... Artık sona geliyorum
Artık resimlerine bakmıyorum,
Uyurken hayal etmiyorum gülüşünü, ya da ne bilim, Özlemiyorum da, Beklemiyorum, Dakika başı telefona da bakmıyorum mesaj atmış mı diye, Gözlerim seni aramıyor o hep oturduğumuz bankta, Olur olmaz yaş akmıyor gözlerimden, Uyuduğum nadir zamanlarda adını da sayıklamıyorum, Unuttum seni, Sevmiyorum artık, Git... Dur, yalan söyledim, bitmedi diyeceklerim CAN… Gitme, Nefes alamıyorum, Uyuyamıyorum, Arada gözüm tutarmış, adını sayıklayarak kan ter içinde yataktan fırlıyorum, O bankta seni görüyorum hep, Sonra, sonra elimi uzatıyorum ama, Ama dokunamıyorum işte lanet olsun. Ve bir ses duyuyorum gecenin en zifirinde, Kafamı kaldırıp baktığımda sen varsın, işte orada, tam karşımda, Kollarını açmış gözlerini bana dikmiş gel diye bakıyorsun, Koşuyorum, koşuyorum, koşuyorum... Her adımımda sen biraz daha uzaklaşıyorsun. Yetişemiyorum. Gücüm tükeniyor ve yere yığılıyorum, Hıçkırıklarla ağlıyorum, Çocuklar gibi, Evladını kaybetmiş ana gibi, Oğlunun mezarına toprak atan baba gibi, Babası şehit düşmüş yetim bir kız çocuğu gibi. Yataktan fırlarcasına kalkıyorum sonra, Kan, ter içinde. Annem geliyor sonra, -Ne oldu oğlum, neyin var? Diyor. Birşeyim yok kabus gördüm deyip geçiştiriyorum, Geçiştiriyorum da O’da anlıyor, hissediyor canımın nasıl yandığı, Ana yüreği işte… Gitme desem, sarılsam sımsıkı, seviyorum desem… Kalır mısın? Umutsuzca bir hayal işte, Hala nefes almam için elimde kalan tek umut. Birgün bu umut da tükenirse, Gelme mezarıma sevdiğim, Gelme, Gelme, Gelme, Gelmeeee… Seni, senden izinsiz bu kadar sevdiğim için özür dilerim… Özür dilerim kınalı yapıncağım, Özür dilerim yaban çiçeğim, Özür dilerim ömrüm… Özür dilerim… Bu arada söylemeyi unuttum, Artık sona geliyorum, Daha derinden öksürüyor, İlaçlar sadece birkaç saatliğine acımı dindiriyor Ve … Neyse… Kurşun Kalemin Gözyaşları |