Tarihi bir an gibi sevmek
Son anda yakalamak gibi hayatı
Son trenin peşinde koşmak gibi peronda
Son batan güneşi izlemek gibi
Son müziği hissetmek gibi
Tutarsız saçma sapan laflara sarılmak
Ve bırakmamak için can atmak sanki
Tebessüme yer açan yelkenliler
Deryaların içinde kaybolan ufuklar
Engin maviliğin bir tutamın da gözlerini aramak gibi
Pek sarhoş bir aydınlığın içine yürümek
Gözlerinin kapalı olduğunu bildiğin halde
Umut dolu sözcüklerin peşinde
Çocuksu bakışlarında uçurtma uçurmak
Son anına kadar mutlu olmak sanki
Tarihi bir an gibi sevmek
Tarihe tanıklık eder gibi
Bırakmamak tutuğun elleri
Bırakırsan kayıp gidecek
Uçurumdan aşağı düşen hayallere
Konuk olacak düşten bir anı gibi
Ve suskunluğu öğrenmek onla
Kelimelere gerek kalmaksızın
Kelimeleri toplayıp yaktığın yer sanki
İçindeki kor alevlerin canlandığı
Hayata karıştığı yerde
Bir küçük ekmek kırıntısı gibi
Yağmurdan kaçan insanlar
Anılara sığınan bir tebessüm gibi
Tarih şahit olsun bu sözlere
Sizlere şahit olduğu gibi
Kucaklayıp sevgimizi bizi biz yapan kelimelere
Sevgimizi sığdırdığı için...