şımarık
şahidimdir ki herkes
ıkındıkça sıkıntılarım dökülüyor kelimelerin ortasına ıskalamadan hiçbir anı masal anlatır gibi çocuklara değdiriyorum dilimi duygulara maksadım gizleniyor içimde aklımı çeliyor gün güneş ve herkes karışıyorum düşlerin büyüsüne ağzıma sürülse de biberin en acısı rakıma katık ediyor ve şarkılara boğuyorum yangınımı -hem ben acıyı severim ki- raks ediyor bütün geceler önümde ılık bir yağmura saklanıyor kuşların özgür uçuşları dalıyorum okyanusların koynuna...susuşlarımla ıhlamur sarhoşu bir kokuyu kuşanıyorum karanlıkları penceremden kovup yatıyorum sonra saksıdaki çiçeklerin yapraklarına ve usulca bitiyor kış ilkbaharın kollarında iklimsiz sözlerim düşüyor açık penceremden soyunuyor çırılçıplak ruhum olduğunca ve olduğumca aldırmadan ardımdan savrulan laflara yolumda dimdik ve en ben halimle düşüyorum yollara yürekler toplamaya meyletmiş sevgimle...ve kendimce atilla güler |