Şair Ölürken...Güneşten koptuğuna binlerce kere pişman Göklerin kuytusunda Suskun bir yıldız ölür. Belki sevgiye küsmüş belki hasrete düşman Yüreği ellerinde Muratsız bir kız ölür. Ağlarsa biri aşka yüreğine od düşer Dostu bile anlamaz Talihsiz,bahtsız ölür. Dünya malı peşinde koşarken bütün beşer Sevdayı köşk eyleyen Yüreği tahtsız ölür. Bir kibrit alevinde yangınları görür de İçin için kavrulur Yanar dumansız ölür. Yoklukların ardından bedenini sürür de Ne firavun ne sultan Takmaz fermansız ölür. Umarsız yaşamaksa anladığınız sevda Şair olan ariftir Utanmaz arsız ölür. Sevdası dizesinde yüreği yanar narda Ruhunu çalıp satan Harami hırsız ölür. Hasreti dağlar kadar yüreği çocuk gibi Karıncayı incitmez Kılıncı kınsız ölür. Kerameti kendinde ne peygamber ne nebi Alnından vurulsa da İnancı kansız ölür. Hiçbir gemi yanaşmaz yıkılmış limanına Okyanus ortasında Bir ada ıssız ölür. Ne sevdalar konaklar ne aşk uğrar yanına Severse yalnız sever Şairler yalnız ölür. İstanbul 1996 |
herkes yalnız ölür...
şiirleriniz çok güzel.