YIL 1999 BURSA BÜYÜK FEN DERSANESİNDEKİ AŞKIMAYIL 1999 büyük fen dersanesinde bir kıza aşık oldum o sıralar -şimdi dinlemekte olduğum-zara’nın eklemedir koca türküsü meşhur beşevlerde oturuyoruz salonda onu düşünüyorum adını bile bilmiyorum öyle güzelki kısacık saçları var devrimci insan mert olmalı gözleri bir söz veriyorsa kalbide ona ihanet etmemeli o zamanlar yazdığım birşeyi sizinle paylaşıyorum bu yazıyı okurken lütfen zaradan eklemedir koca konağı dinleyin beni anlamaya çalışın O narin bileklerine çizdiğin aslında kaderin değil. Belki kalbinin derinliklerinden gelen bir çığlığın resmidir. Ne çare ki senin bileklerine çizilen kelepçe, benim kalbime çizilmiş.” “Ben sana bir baktım, sen burnundan akan birkaç damla kanla kurtuldun. Oysa sen bana bir baktın ki ruhumu kaplayan sıkıntıdan neredeyse kalbim parçalanacaktı. Öyle ki kendimi ilk gördüğüm yüksek yerden atmam işten bile değildi Neyse ki aşkın sahibi imdat eyledi ve sen bağışladın ben de kurtuldum. Ne büyük tutkuyla sevmişsin beni. Özür dilerim ben seni böyle sevmedim.” “Kalbime vurulan kelepçe kaderimdi Kara bahtlı gecenin kör saatleriydi Aşkım… ayrılık yazılmışsa ezelden Kaderimdir bu ne çare, ne gelir ki elimden Ay ile selam gönderdim yârime Yıldızlar ile selam gönderdim ‘Söyleyin yârime ağlamasın’ dedim Kalbimin ta derinliklerinden ‘Aşkım!’ diye haykırdım Melekler duydular çığlığımı ve ağladılar Aşk yüzünden sararıp solmuşsun yârim Ne olur düşünme beni sevdiğini Şafakla doğan her güneş Bir umudu yeşertir Semada parıldayan ay kapkaranlık gecede Sensiz geçen günlerin hatırası olur Ömrüm boyunca her dolunaya baktığımda seni hatırlayacağım Aşkım Aşkım Aşkım” |