ESTHER, İÇİMDEKİ KENT ...Ah Esther.! İstanbul’un yedi tepesinden kaç kez seni bağırdım mağrur boğaza, Şu yalılar ki her biri tarihten bir sayfa, ikiyüzellibin Mehmet aşkına, Gönül verdiğin Muhammed aşkına, İskenderiye yahudisinin kızı Esther, Gel beraber yürüyelim mahşere... İstanbul kadar kalabalık, Beyoğlu kadar aşksın bende. Hadi gel dedenin mezarını arayalım Pera’da, Üzüm bağları yok, heryer beton, hiçbir yer eskisi gibi değil! kimbilir deden nerde aşkını ilan etti sevgiliye, Taksim’de, Cihangir’de ya da Asmalımescit’te... Yorgun ve mağrur İstanbul’a bir de yalılardan bak, Güneş saçlarını yıkarken ne kadar da mutlu! Burası Kadıköy İskelesi,hadi el sallayalım Beşiktaş’a, Boğaz’ın iki yanında yıllardır bakışan erguvanlarız, içim acıyor Esther, yerin dolmuyor dolmuyor.! Demiryolcu babam kokuyor Haydarpaşa, ve ben hala Selimiye Kışlası’nda askerim... Burası Kasımpaşa adamları adam gibi! Cihanda bir eşi yok Haliç’in, İşte tüm ihtişamıyla Çırağan! İstanbul ve deniz selam duruyor muhteşem Abdulhamit’e, Zaman donmuş, zaman İstanbul... Rüya kent, İstanbul, İslambol... İlk kez Kurtalan Ekspresi’yle kaçmıştım sana, annemin ahına rağmen, daha onbeşimdeydim, Haydarpaşa devasa bir tarih, ben bugün kadar küçüktüm, Sensiz eksiktim aziz İstanbul! Esther’i sende buldum, Umut yolculuğuna sende başladım, Sen en büyük hayat okulusun, Hangi üniversitenin haddine ki, seni anlatsın! Ah Esther, Aşiyan nedir bilir misin? Osmanlı’sız kuşlar mahzun, Ezanları bir başkadır Fatih’in, O yüce peygamberin övgüsüne mazhariyet ne büyük onurdur! Ah Esther, nasıl anlatsam sana Fatih’i, Pera’yı, tarihi... Ah Esther, Hadi tut ellerimi Galata Köprüsü gibi, Eminönü’ne balık ekmek arası aşka koşalım, Çamlıca’dan huzura şarkılar yazalım, Bir şiir yaratalım İstanbul gibi... 2001 |
Bir yanda aşk, bir yan da İslambol.
yüreğine sağlık.
selamlar..