Gidilen Yer Fark EtmiyorOnlarda katıldı, Sonsuzluk kervanına, Dedemiz, ninemiz, Babamız, annemiz, akrabalarımız, Birer birer göçüp gittiler, Geride kalan hatıralarda, Adı yazar mezar taşlarında, Birde eskimiş solmuş fotoğraflarda, Onlar ki artık ebediyyet uykusundalar, Gündüzleri Güneşin altında, Gece Ay karanlığındalar, Üstünde biten bir karış otlar, Esen yel ile birlikte, Fısıldar durur dualar, Artık olmaz umurlarında, Ne evlat, ne kardeş, ne de Dünyalar. Tek sıra dizilmiş yolcu misali, Sırası gelen göçüp gidiyor, Derler ki ecelsiz öldü gariban, Belki de umursamaz eş, dost akraban, Hele ki mevta da var idi ise varlık, Toplanır bir sürü kalabalık, Hepsi bir arada, Samimiyet, gösteriş, yalakalık, Oysa ki, Gidilen yer fark etmiyor hep aynı Altı üstü toprak, bir metre mezarlık. Mithat Çöpür (Akçanlı) 12/03/2013 |