Yoksa Kurumuş mürekkebinin tıkadığı kılcallarında İlerleyen beynelmilel iltihabın Can yakan acısı kaynaklı mıdır? Yerinde duramaman…
. . .
Daha çok minicik… Yok yok! Doğrusu henüz daha cenin iken Sık ziyaretime gelen kör bir Budist Yaşamın sırlarını verdi bana
İlki kaçınmamdı can almaktan!
Bu yüzden Kalemimin ölümcül gücünü kullanmadım Bildim bileli kendimi…
Kıtlık yılları imgelerinin Paha biçilmezliğine tahrik Çalmadım tek harfini Kapı komşum *Edgar’ın Cansız bedenini gördüğümde dahi şiirlerin
Ki Son şiirine doğum sancısı çeken Kalem sesine irkilip kırmıştım Evinin tülden kapısını…
İnandım her maneviyat çıkış noktası temelinde Dokunabilmek ayrıcalığının getirisi Doğurganlığın olduğuna
Ve Çok ama çok sevdim Sevdiğim ile sevişmeyi... Sevişebilmeyi
Çok sevdiğim oldu benim!
-“Gözden geçirmelisiniz kendinizi” Dediği an Neruda; Yapıştı yakasına kocaman ellerim -Yüzüme bak Pablo Anıldığım her efsanede Tersine diğer kahramanların Altında imzam vardır benim Dedim…
Beykoz’da bir sokak aşağımızdaydı Pablo’nun baba evi!
Ha bakın işte O tek zaafım Ruh sarhoşluğuma neden Vazgeçilmez karşı konulmazım;
-Kaldı ki o kör Budist nerden bilsin zevkini!?
Tombul yüzüyle gömülüyorken Heybeli maviliklerine *Kızıl güneşim Elde tutulan rakıya eşlik Bostancı akşamları sahil sefahatlerim…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Her Öykünün Sonunda Farklı Renklerde Batar Güneş... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Her Öykünün Sonunda Farklı Renklerde Batar Güneş... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yeldeğirmeninin ve Donkişotun aşkına sen çok yaşa şair
Loreena McKennitt için ayrıca tebrikler