Yokluğunla ağlayan gözlerimin fıtrat yağmuru,
Kurudu çöller gibi ıssız
Şimdi bir boş vermişlik okurum buruk şiirlerde
Yağmura hasret toprağım çekiyor haram bakışlarını
Tutulurum gelgitlerin sahilinde bir kum tanesinin yalnızlığıyla
Savrulurum rüzgârın ellerinde kurumuş yapraklar gibi
Hangi mevsime götürürse götürsün iklimim hep hazan

Daha dün gibi yaşanmış bir öykünün iki yabancı oyuncusu
Kar taneleri gibi eriyoruz ayrı şehirlerin caddelerinde

Çok gece ilahi sözleri dilime dolayıp ibadetini yaptığım dualarım
Gecenin zifiri mabedinde fışkırıverir gözlerinin yıldızı
Zikrine çekilirim işlemediğim günahların
Yusuf yüzlü bir güzele meylettiği an da bakışlarım

Ey istiğfarla yıkadığım gözlerim çöllerde serap mı içtin söyle
İlahi bir berekettir müteşekkirim yaratanıma
Lime lime olmuş gönlüm eremedi sırrına

Cehennemler tutuşurken tenimin ıssızlığında
Azad isterim bedenimden sürgün
Kapanır secdelere af diye

Ey günahı da sevabı da yaratan Rabbım
Yakma ateşinin gölgesinde; cennetler varmış billur ırmakların aktığı
Düşeyim günahtan asude enhar göllerine
Göster büyüklüğünü ki kor olmadan, kül olmadan
Gül olalım gülistan cennetinde sevgiliyle…