Sevgiyi, toyken tanıdık canım,
Bir yara ki bin yarayı kanatır
Ölmeyi öğrendim yine, bu gece Dağların tepelerinde Ölmeyi öğrendim, hece hece; Kalbimdeki bu yara kanıyor Tüm benliğimi kavuruyor Sanki hançer yarası gibi yakıyor, Ah bu yaşamak, bu yaşamak Zorunda bırakıldığım hayat... Küçük kentte, Yakutiye camisinin avlusunda Kırıldı, umudumu dizdiğim tespihim, Beni yavrularını yiyen bir kedi gibi, Azıtmayı düşünüyordunuz ,söyleyemedim. Bir gül ki, aynı kaynaktan büyütülmüştü, Dostların öğütlemişti, koklamadan ezmeyi, Yarım kalmış o cümleyi, söyleyemedim. Yaşamak dediğin bir lüks oldu, benim için, Bundan böyle, her duyduğun şiirde, Biliyorum, kinin biraz daha kabaracak, Aşk ağlatır derlerdi, Bu dert söyletmedi beni söyletmeyecek, Uçan kuştan sakındığım ,bir yaralı kalbin, Canına kasteden sen olmasaydın. Dostunun mektubunda gördüğüm Bir kaç satır, verdi sizi ele, Yaşadığımı sanıyordum ya... İhanete uğramışların arasına, çoktan girmiştim bile, Mademki ayrılığa (ihanete) hüküm giymiş bu yürek, Artık ölmek için,yaşamak gerek, Hayatımın gözelerinden bin kez ölerek, Damıttığım bu şiiri, sana adamamı bekleme benden, Gün gelir tütmez olursa ocağın, Acılar var bende, ayrılık var bende, Duvağı açılmamış, Bekleyin, size onları adayacağım... Gözlerim, gözlerimin feri sönüyor, Çam kokusu savruluyor burnuma, İşte kanım, karın dudaklarında, Postalları yok ama Tepemde, ihanet kırbaçları dönüyor, Kabzasından kavrayıp çekilmiyor, Bu can, hançer gibi kınından Bire, vefa ihanet gibi olmuyor, Sevgiyi, toyken tanıdık canım, Tutma,elin yanar demediler, Hayatımızı, tek bir mevsime göre ayarladık, Başka mevsimlerin olduğunu, öğretmediler. Davamız ,sevdamız bir ,yüreğimiz... Öyleyken kalbimizi çaldı, Aziz kardeşlerimiz radikaller, Bilesin ki benim oldu, hayatın çirkin yüzü, Benim oldu, yılkı acılar, Benim oldu canım,ihanete dair kırık ezgiler... Akşamı kıyamet, Sabahı Ba’su Ba’del mevt bilirim, Gecenin koynuna, kabre girer gibi girerim, Bir sonraki mahşere hazır olmak için, Tanık olurum her gün haşre Kıldan ve kılıçtan bir yolu, Yürürüm, sırat diye, Bu gün, ihanet günüdür Güller, kendi dikenlerince kanatılsın, Analar ,öz elleriyle boğsunlar yavrularını Söyleyin Hasan ve Ali ’ye Bu gün, ihanet günüdür... Ekmeğime katık ,acımın ateşi, Acılarımla baş başa kalmak istiyorum Yalnız onlar anlıyorlar, şimdi beni... Ve yalnız onları dinlemek istiyorum... Eskir sular, Eskir, geçen zamana yenik düşerek Bir yolcunun susamışlığında, Toprağın özleminde hasretinde, Eskir,geçen yıllara yenik düşerek, Kıyıların, dalgaları özlemişliğinde, Eskir sular... Bir gün,ben de eskirim, Suların eskimişliğinde... Çağlamam artık sana, uzaklardan da olsa, Bir selam dahi yollamam, mektupla da olsa, Özlemem, özlem duymayan hissiz kalpleri Görmek istemem, ihaneti bayraklaştırmış kafaları, Ve görmek istemiyorum, İslami,cahil kafalarına göre yorumlayanları Ve görmek istemiyorum, "Rabbinin yoluna güzel öğüt ve hikmetle, Davet et düsturunu takmayanları!!!...." YIL:24.06.1991 NOT:Bayburt’ taki hayatın acılarına atfen yazılmıştır |
Suların eskimişliğinde...
Çağlamam artık sana, uzaklardan da olsa,
Bir selam dahi yollamam, mektupla da olsa
Özlemem, özlem duymayan hissiz kalpleri
Görmek istemem, ihaneti bayraklaştırmış kafaları,
Ve görmek istemiyorum,
İslami cahil kafalarına göre yorumlayanları
Ve görmek istemiyorum,
"Rabbinin yoluna güzel öğüt ve hikmetle,
Davet et düsturunu takmayanları!!!...."
YIL:24.06.1991
NOT:Bayburt’ taki hayatın acılarına atfen yazılmıştır
Güzel anlatımdı severek okudum,
Yüreğine kalemine sağlık, yürek sesin hiç susmasın
Saygılar selamlar..............