MASKELER AŞAĞIArtık hiç bir şey eskisi gibi değil, güneş mesela. insanlar mesela... gözler sıcak, sözler alımlı, kalpler ise kara. Şimallerin dumanlı zirvelerinde, yok oluşa kanat çırpan kuşlar, Vadilerin derinlerine semenderler asılmış, bal mumu ateş! Lacivert gülüşlerin renksizleşmiş, gaflet sanrısı yelkenliler, Miçolar alışkın değil flamaların savaşına. her şey bir çatışma halinde. Maskeler aşağı indi. Okyanusun kızı, eğilme seccademe, kafir sol yanım. Küllerin savrukluğu akşamları vurur Lal olmuş gözlerin, lala taşı çaresiz, Cümbüşünde bir avizenin gök ana kimsesiz, Kıbleme ölü zerdeçallar çekilmiş, Mim gözlerim, nun dudaklar. ama sevgin yalan olmuş, maskeli kalpler. Bir kamışın dar kollarına atın beni, İnleyen bir melodi, uçtu kalbime, Ben kalbimin sohbetiyle uykusuzum. Ve fırçamda ayrılığın resmine hazır, ’saflığım’ göm gümüş tepsime elemi. Bu Mahşeri kalabalıkta izafi ruhum yamalı, At üzerinden kuşluk vaktini, Fecre uzanan aşikar serçelerim vurulmuş, Kim bilir yorgun işçi arılar nerede? Peteğine uzanmış eller yaralı.. "Bir çığ düştü gönlüme, Nicedir sıcaklığına muhtacım..." ama sıcaklığında kiralıkmış. maskeler ortaya çıktı çıkalı. |
yüreğinize saglık gayet güzem anlatımdı dizelerde
kaleminiz hep çağlasın
saygılarımla
zaralıcan