ADEM BEY
Birkaç satır yazarım, yazdığıma değerse,
Fırlattım attım taşı, hangi başa değerse… ÂDEM BEY Sallayınca mangalda kül bırakmaz savurur, Bulunduğu makama, kanmış belli Âdem Bey. Azıcık sıkışınca sağa sola kıvırır, Verilmiş söz altında, sinmiş belli Âdem Bey. Kutsal değerlerine hakaret edenlerin, Dost kisvesi altında düşmanlık güdenlerin, Akıbeti bellisiz meçhule gidenlerin, Yoldan çıkmış atına, binmiş belli Âdem Bey. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner, Coşkun sular durulur, gün açar yağmur diner, Yükseklerde uçanlar elbette yere iner, Bu devran böyle gider, sanmış belli Âdem Bey. Beşere baki değil, makam mevki saltanat, Mazlumlar horlanırken, zalimlere kol kanat Olur, isen üstelik öksüz yetime inat, Verdiği sözlerinden, dönmüş belli Âdem Bey. Sanki baba malıydı, korkmadı bölüşürken, Dışından ağlıyordu, içinden yılışırken, Yaptığı hatalardan dönmeye çalışırken Etekleri tutuşmuş, yanmış belli Âdem Bey. Nice ocaklar söndü, şimdi duman tütmüyor, Mahir’im bu kâbuslar, biter sandım bitmiyor, Maymun açtı gözünü, boş lafları yutmuyor, Kaybetmiş ziyasını, sönmüş belli Âdem Bey. Mahir Başpınar / 03.03.2013 |
bizleri şaşırtmasın
yüreginize sağlık
kaleminize bereket
güzeldi taşlar haklı ve hesaplık atılmış