Ahh, KeşkeAhh..! Keşke aynı şehirde olsaydık seninle, Alışkanlık yaptıgımız o yollarda yürüseydik, Zamanı durdursaydık umursamadan hiç bir derdi,kederi. Yagmurlarında yıkansaydık birlikte elele,ıslansaydık iliklerimize dek... sonra....! Tüm acımasızlıgına kapasaydık kapıları hayatın,,, Ayırabilseydik akrep ile yelkovanın tutkulu aşklarını, özlemlerimizi,tutkularımızı ve sevdamızı fütursuzca yaşayabilseydik, Tüm alçakca vurgunlara,ihanetlere ragmen. Şimdi..! Seninle aynı mehtabı paylaşmalıydık,ay’ın şavkını izlemeliydik, Mutluluk gözyaşlarımızla ahenkle dans etmeliydiler yakamozlar, Üşümeliydik seninle bu sabah ayazının titreten soguklugunda, Apansız sarılmalıydı bedenlerimiz hislerimizin,tutkularımızın isyanlarıyla. Ve...! Bir kır kahvesinde yudumlamalıydık çaylarımızı,, Bakiye ömrümüzün saltanatını çizmeliydik ufuktaki tuale. Cılız ilkbaharın ilk sıcaklıgını hissetmeliydik tenlerimizde, Bir göz temasında,bir elin sıcaklıgında paylaşmalıydık saatlerce,sessizce. Ayrılıgın..! Bir hançer gibi oturmasaydı yüreğime,yakmasaydı, Kin tutan taşlaşmış kalbin bu denli vurmasaydı benliğime, Cansız bir beden gibi yıgılıp kalmasaydım o kır kahvesinde, Belki de yakalardık bakiye kalmış ömrün asude merhalesinde. Musa ATAÇ |
Ta içten yazılan güzel şiirini beğeniyle okudum…
Kutluyorum…
...................................................Saygı ve selamlar..