Kara denizKara deniz. Bu gün. Yeşil kıyılarından baktım ufkuna. Senin Kara deniz. Yine çırpınmaya hazırdır sinsi suların. Gördüm suların bu gün durgundur uyursun Sinsi ve sessiz... Bilirim çok geçmeden kızacaksın yıkılacaktır kıyıların. Ağlayacaktır kumsalların. Balıkçılar korkmuyor. Ağ atarlar hala durgun ve sinsi suların üzerinde. Neden kaçmaz korkmaz mı o balıkçılar. Vururlar tokmağı sulara, İnci gibi sularının üzerinde dizilmiş de. Gördüm bir var içlerinde. El sallar uzaklardan selam verirken Oltasını saya sallamış. Bize el ederken… Sessizlik korkutmuyor gelecek fırtınadan habersiz, Balık tutuyor o. Bilirim seni. Bilirim seni Karadeniz. Azmaya gör yıkarsın kıyılarını, Ne insan kalır ne kayıklar ne takalar içinde. Bilir de dağların sığınak yapar. Yeşil koylarını. Kara bulutlar. Dolu, dolu sularıyla... Yükü ağır dolaşsa da, gökyüzünün kızılıyla… Çok sürmez bırakır dağlara yağmurları. Yer yerinden oynar kaçar balıkçılar var kuvvet kayığıyla. Sen ne yamansın Karadeniz. Oynarsın fırtınalarda çelik çomakla. Deniz atına binmiş. . |