Özlemin Ağusunu İçiyor AşkBulutlar kan tükürüyor yorgun kentlere Güneş mavi gülüşlü fahişenin koynunda Kendi kurşunuyla vuruluyor yalnızlığım Saklandığım çukurlarda ilençli titreyişim Tükenmiş arzuların dargın dağlarında Sahte bakışlı kuşlar aşkın yuvasını arıyor Bir avcı kurşun döküyor sazın gövdesine Çığlığım kendi kalibresinde kayboluyor Umudu saklıyor yüreğimde bir kadın Eski bir aşkın mahzeninde şarap içiyor Özlemin ağusunu içiyor aşk, ruhumda alev Kâbuslarla çevrili aşk pusularda vuruluyor Soylu ateş hıçkırığım, gövdemde sarı sular Üryan düşünüşlerimin delirmiş çağındayım Kekeme bir yalvarıyım, kendime acıyorum Pusatsız karanlıklarda sesine yürüyorum Mavi sürgünler batıyor dilime, etimde diş izi Suçum toprağı okşamak, teninde coşkuyum Sevdanın saçlarını örüyor göl kenarında adam Ruhundaki aşkın ormanında geçmişini arıyor Suyu eskimiş kuyularda çürüse de gövdem Gümüş iğneli beşiklerde uyusam da her dem Gözlerinin kum saatleriyle dökülsen varlığıma Gidiyorum üryan düşlerinden, basma gölgeme. Selahattin Yetgin |