Kaf Dağını KandırdımBelki gelirsin diye, mektupları sakladım Kaçıncı faslı bahar, can kurudu deride Dostumu düşmanımı hep boş yere hakladım Can suyum da çekildi, kim kaldı ki geride Anka kuşunu çalıp, Kaf dağını kandırdım Büyüsü bozulunca, ateş oldu sözleri Kanadı tutuşunca kendimi de yandırdım Dönüp bana bakınca, yaşla doldu gözleri Canım acıyor canım, duaya kalkmaz elim Ne borcum var yıllara, koparıldım da erdim Yürek kabul etsede,intizar etmez dilim Kârda zarara girip, derdi cüdaya verdim Yanık türkü çalmasın, evim ıssız girilmez Misal istesen vermem, gözüm vuslatta kaldı İpek olsa halılar, eve yurda serilmez Ellerim uzansa da, bitimsiz zora saldı Dağların başı duman, harelenirde bitmez Dolambaçlı yollarım, ayak tökezler durur Sisi vadiye iner, yitsin derimde yitmez Labirent çıkmazında, kader vuslatı vurur |
Bir teselli ararken kaf dağını kandırdım
İçimde tüten aşkın binbir ümitler vardı
Aş yaramı sararken kaf dağını kandırdım
Ne sen benimle oldun ne de ben senin oldum
Ayrılık mevsiminde yandım sararıp soldum..
Bu şahane eserinizi böyle bir şiirle taktir edip
kutluyor saygılar sunuyorum..