14
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1255
Okunma

bulutlar
semadan nafile bakıyordu toprağa
gölgeler alabildiğine sahteydi
ey sokak lambaları
hanginiz
kaçını çaldınız güneşin renginden
söyleyemediniz bana
bihaberdim şehrin gürültüsünden
doğanın orta yerinde
hayret
mevsimi gelmiş yeniden
bu akşam deva niyetine
kurbağaları dinledim köyümden
koca bir kavak vardı
son fırtınada yıkılmış
kadı hikayesinde birileri gülerken
şamara hazırdı ellerim bedenime
yoktular
sinekler iğnesini biliyor olmalıydı
uyanmayı beklerken cemre nefesinden
merak içinde başım dönüyordu
çelik kanatlar
okşadı mı bilmem coşan suları
çildirge bacaklar tekmelerken girdabı
an öncesi duygular
bir yay misali nasıl da kuruluyordu
ellerimde ısıramadığım bir simit
her çukur
yandım anam türküsü söyletiyordu
ufkumu gizleyen sis dalgaları
özümdeki dualarla limanımı özletiyordu
işte
nihayet kaygılar
sanki hiç yaşanmamış gibi
şimdi
gece yarısının zilleri çalıyor
bak her şey, yerli yerinde duruyor
lakin ben
seyrederken üşüyorum en taze hatıralarımı
hadi
sen ki gönül bahçemin nadire gülü
içim ısınsın biraz
doldur da içeyim, acısı bol şalgamı
23.02.2013-Ahmet BOZTAŞ
5.0
100% (14)