Bilmem KiNe bir arzu ne heves, bu canı sana verdim Sahrada gezmek ney ki serabı yâre derdim Çöl alazı naz evim, iklimi kora serdim Kerem’in yangınında, yanar mıydın bilmem ki? . Bir demet yaseminden, hoş kokumu alsaydın Benli hayale dalıp, hep benimle kalsaydın Hecelere bölüp de, söyleyip de çalsaydın Sevdanın kanadında, sanar mıydın bilmem ki? . Âlemim nura dönüp, yoluna hüzme saçsa Güneş tepeden vurup, gönlüne ışık açsa Kaf Dağı’nın perisi, kanatlanıp da uçsa Leyla’nın bakışından, kanar mıydın bilmem ki? . Mum kokulu mektubu, açtığını sanmıştım Okuduğunu sanıp, umutlanıp kanmıştım Sarartıp soldurdun mu; bir de seni anmıştım Ruh bedenden çıkarken, anar mıydın bilmem ki? . Birkaç kollu nehirden, yol bulup da akaydın Gönül gözünü açıp, yâr gönlüme bakaydın Beni sultanın sayıp, çiçekten taç takaydın Bal sanıp da zehrime, banar mıydın bilmem ki? |