Hâlsiz hal hal
Ayak bileklerine hal hal diye astın yüreğimi...
Süs olsun diye mi? Bir kez sordun mu tenine âşık hal halın hâlini... Uzağa attığın her adımda söküldüm bir kedinin yumağı gibi... Keskin pençelerine oyuncak ettiğin yetmedi mi bu yüreği? Bilemezsin, Yine gidersin diye kaç kez ağzında gezdirdim yüreğimin yüreğini... Düşkünlüğümdün... Günlükleri kıskandıran düş günlüğümdün... Kısa sürdü düş kanatlı özgürlüğüm. Ve sıradan bir vedayla viran oldu özgünlüğüm. Ben sana düş dedim, Sen, dünlere düştün... Selim Akgün |