AŞK MEHTABIBugün sevgililer günü, sevmek güzel İnsanlığın var oluşuyla büyüyen ateş Yürek yürek ısındığımız lav pınarı Vurgun vurgun kokladığımız gülşen. Dikenler kanatsa da kalbimizi ‘On dört şubat’ romantizme bir gül Gül, hep gül ki gülüşler eskimesin. Aşk mehtabı ışıyorsa geceye Alevlenip cemre cemreyse gönül Yıldızların işvesiyle yudumla meyi Ey sevgili, ey aşk mehtabım Tutkuyla kucaklayalım baharı… Aşk mehtabı; Dolunay; Ay’ın Güneş’e göre Dünyanın ters tarafında kaldığı evresi Sımsıcak düşler penceresi Işığında sevişen pervaneler ülkesi Gelgit, acı tatlı, gül diken… Zıtlıklar örgüsünde dalgalar Deniz sen hep mi isyandasın? Sorgusuz acıları susturur dem Susku güneşin özleminde açar Bazen sözcükler kar altındadır Gökkuşağı; erdemler dağıtır süsen Direngen şiirimsin ey kardelen! Aşkın gücü, sevginin ateşi; dağ Dağları aşan bilir, delen bilir Cesaret ve sabır iklimidir aşkın Belik belik saçlarda mor sümbüller… Aşk mehtabı; Sevenlerin, sevilenlerin ayevi Tomurcuklar her mevsim çatlar Yedi rengin ahengiyle. Çağlar öncesinden, sonrasından Günümüzde, akşamımızda. Değişime rağmen, değişmeyen Gençlik rüzgârının türküsü Olgunluk vadisinin şarkısı Dem bu demdir, sen ve ben Aşk mehtabım, sevişme vakti Geceyi güne giydiren Eşsiz sevgili… |