ÇARESİZLİKSonra dedi kadın... Nereye gömeriler hayallerimi Kim saklar beni kendimden Nasıl öldüğümü duymazlarsa nasıl gömerler beni ayrılığın koynuna... Gerçek sevenlerin acısı da tarif edilmezmiş bense hep uğraştım anlatmaya geceleri ay ışınğını serdim ayaklarımın dibine bak dedim gör akmayan göz yaşlarımın izlerini gündüz görünmez onu kirpiklerimin arkasında bekletiyorum belki kurur ümidiyle.. Ölmeyi düşünmedim mi sanmıştın? Aslında ölmek de önemli değil doğmanın bir bedeli varsa kirli kanla Ölmenin de bir bedeli olmalı. Nasıl öldüğün değil kimin için ne için öldüğün önemli. Toplasam yaşantımın dökülen hayallerini doldursam bir fileye insem gerisin geri geldiğim yokuşları daha mı hzılı inerim yüküm olduğu halde korkmayın fileden dökülen her taş zaten dönüş yolumu çiziyor kaybolmam yokuşlarda. Adama baktı.. Gözleri ateşten korları toplayıp serpti üstüne unut dedi.. unut ki bende unutayım seni. Yoksa bu ateş seni de beni de kül edecek Birleşen küller rüzgarda bizi savuracak imkansız çöllerin ortasına. Sonra acıdan kasılan dudaklarıyla . Öl dedi... öl ki ödediğimiz bedel doğduğumuz güne eşitlensin kiriyle beraber. Adam yerden aldı taşı kadının en can yakan böğrüne fırlatt. Hayır diyen narası yerde bir girdap yarattı kadın o korkuyla kendini girdaba attı elini uzatarak erkeğe gel dedi açtığın bu girdapda birlikte ölelim. Erken elini kadınnın uzattığı ele uzattı girdabı üzerine kapattı. Lavinia |
önce ismi döküldü dudaklarımdan
bir şiir sıktım kafama
aşk sızdı şakağımdan
gece üzerime örtüldü
kalbim soğudu sonra
üzerime biraz daha çektim ölümü
bir nefes
ve uyudum
şiiriniziçok beğendim.