Zaman Tüneli
Titreyen elleriyle
Doğruldu yerinden dede. Çok eski bir hikaye gibi Bir varmış bir yokmuşlar içinden Baktı etrafa, kısık kısık öksürüklerle başladı anlatmaya. Ben dedi Ne kaldıysa bu benden geriye Daha delikanlılık çağlarım Öyle ya her adımda dünya durur Güneş benim için doğar sanırdım. Dedim ki ey çocuk yüreğim Artık yeter yarım hayatın Soluğuna soluk değsin Sende bir ol ki seven gönül şenlensin. Ve oldu Olduğunu zannetmişti ihtiyar Kesik kesik konuşan sessi Kısıldı: Sigaran var mı evlat Derken çıkardı çakmağı Sanki biri ikram ediyormuş gibi Kendi kendine yaktı. Devam edeyim mi Tabii dedi kendi kendine Yalın bir halde Kimse yoktu aslında Ve o kör kaldırımda Kalbine mahkum olmuş Tek sevgiye gönlünü kaptırmış. Döndü baktı aynaya Binbir çizgiler içinde gördü ki Yıllar ne çabuk geçmiş: Ya Rabbim Ben kendimi görüyorum O zavallı ihtiyar meğer benmiş. (Şubat 2013 İstanbul) |