İHLAS SURESİ (AYETLEME)Kulhuvallahu de sil ötesin düşünmeden Ahad ile tekleyip an Rabbimin adını Allahussamed de bil gerisin düşünmeden Lem yelid ile anla Rabbimizin vasfını. Velem yuled dir Meryem doğurmamıştır O’nu Velem ye kun lehu bak kimseye benziyor mu? Küfüven dir kimseler korumamıştır O’nu Ahad tevhidin özü,akleden sezmiyor mu? Talip KAZGI 01 Şubat 2013 Cuma Saat :02:00 KÜTAHYA AYETLEME NEDİR? Dr. Doğan KAYA Dini-Tasavvufi Türk Şiirinde ortaya konulan ürünler muhtevalarına göre çeşitli başlıklar altında toplanabilir. Bunlar; yaratıcı olan Allah’ı, başta Hz. Muhammet olmak üzere peygamberleri, din büyüklerini ve tasavvufi düşünceyi konu edinen şiirlerdir. Konu ile ilgili olarak bugüne kadar yapılmış olan çalışmalarda söz konusu şiirler, özelliklerine göre elliden fazla başlık altında gösterilmişse de eksiklerinin olduğu muhakkaktır. İlerleyen zaman içerisinde yapılacak olan çalışmalarla bu eksikliklerin giderileceğine inanıyoruz. Biz de bu çalışmamızda yeni bir tür olarak gördüğümüz ve adına “Ayetleme” dediğimiz bir şiir türünü tanıtacağız. Ayetleme, Kuran’daki surelerin ayet ayet hatta kelime kelime ele alınıp bunların inanç ve düşünce ile birleştirildiği, yorumlandığı şiir türüdür. Edebiyatımızda, ayetleme türündeki ilk şiir Nesimî’ye aittir. Elimizde Bunu XVI. yüzyıl şairlerinden Viranî ile Kalender Baba’nın şiirleri takip etmektedir. Ayetleme türünde on beş şaire ait on yedi ayetleme tespit edebildim. Bu şairler; Bayburtlu Hicranî, Budala İsmail, Deli Boran, Edip Harabî, Hacı Sıtkı Gök, Haydar, Kalender Baba, Kul Nesimî, Kul Nesimî (2), Mahzunî, Mehmet Kızılgöz, Nimri Dede, Rıza, Ruhsatî, Veli, Viranî (2)’dir. Sözkonusu şairlerin -Ruhsatî ve Bayburtlu Hicranî hariç- tamamının Alevî-Bektaşî kimliğe sahip oluşu dikkat çekicidir. Ruhsatî her ne kadar Nakşıbendi tarikatine mensup ise de bir Bektaşî şairi gibi pek çok şiirinde ehl-i beytten, Kerbelâ hadisesinden ve Hacı Bektaş Veli’den söz etmiş birisidir. Bundandır ki tavır itibariyle diğerlerinden pek farklı durum sergilememiştir. Niçin salt bu şairlerin ayetleme söyledikleri iki sebebe bağlanabilir: Bu kimliğe sahip şairlerin medrese erbabının etkisinde ve baskında olmamalarının yani Sünnî inanca sahip şairlere göre kendilerini rahat hissetmelerinin rolünü göz ardı etmemek gerekir. Diğer sebep olarak da bu şairlerin kendilerini İslâm inancının içinde olmalarını ima etmeleri düşünce ve gayretini gösterebiliriz. Acaba şairleri bu şekilde şiir söylemeye yönelten sebep nedir? Bize göre bunun sebebi; inanç ve düşüncenin temayülünden başka bir şey olamaz. Şairler daha çok bildiği ve önemsediği sureleri, düşünce ve inançları çerçevesinde kendince yorumlayıp veya birtakım yaklaşımlar sergileyerek, bir bakıma, topluma bu doğrultuda mesaj vermeye çalışmışlardır. Konu olarak, Kuran’daki 114 surenin içinde daha ziyade Fatiha, Kevser ve İhlâs Sureleri ele alınmıştır. Özellikle bu surelerin şiire konu edilişinin sebebi de söz konusu surelerin özellik göstermelerinden kaynaklanmaktadır. * Yayımlandığı yer: Folklor/Edebiyat, 2007/1, S. 49, Ankara, 2007, s. 211-218 |
ben de daha önce hazırlamış olduğum ihlas surasi mealini yüksek müsaadenizle paylaşmak istiyorum
YEMİNLE SÖYLE Kİ O ALLAH TEKTİR
O BÜTÜN VARLIĞA MUTLAK GEREKTİR
O NE ÜREYENDİR NE DE TÜREYEN
NE DE HİÇ BİR VARLIK ONUNLA DENKTİR
selam ve dualarımla