ARTIK* bir zamanlar İzmir de vapurlar önce beni alıp giderlerdi eğdim başımı beni saran derin karanlıklara artık kentin koğuş kıyılarında volta atarken elimden kaydı savrulan ümitlerim körfeze düştü tam ortasından ıslandı kuru isteklerim kaldı şimdi kısaca ümitlerimde delikler var artık * bir zamanlar ayıklığım sırt üstü yüzerek uzaklaştı taaa buradan söylüyorum renklerim kiracısız artık üstüne kapandığım sesimin tam önünde solmaktayım akan derenin gölgesinde döktüğüm sevdalar çekip gittiler beklentilerim çingenelerin giydiği gibi renkli değil tiner çekti arzularım kısaca halüsinasyonlar içindeyim artık * bir zamanlar saymaktan yorulurdum bende kalan günleri devrilmiş her isteğimin tersindeyim artık günler gitti ben kaldım çok eski pazartesindeyim tomurcuklarım döküldü kaç kere çok iyiyim diye hasat veririm süne zararlısı böcekler yedi tohumlarımı kısaca gübresiz nadaslara kaldım artık * bir zamanlar su katılmamış çeliktim ambar kokularına da sözüm geçmiyor artık durup durup çıplak ateş taşıyorum kızgın potama arzularım ince teller halinde örslerin üzerinde kusurlarım beni dövüyor dövülmüş hatalarımla haddimce hanelerdeyim kısaca cürufum artık * bir zamanlar İzmir in kıyılarını cebime koyardım biriktirdiğim renkli taşları betonlar örtü artık kapısına zincir asılmış Rum evlerinde kaldı çocukluğum eğildikçe kolonları tavandan düştü beklentilerim heybeler dolusu midye kırıkları bahçesindeyim sokak çocuklarının çaldığı yontulmuş pervazlarımda gitti kısaca çöküyorum artık * bir zamanlar sulara düşen sürülerimi toplardım çağırma beni körfez gelmem artık içiminin denizinde dalgalar azalıyor ya evimin kapısı bulamıyorum kapıyı bulsam anahtarı unutuyorum afişleri yırtık sabit duraklara yasladım başımı kısaca dinginsiz yaşıyorum artık * itinayla koyduğum akan yalnızlığımı zamanında dolduramadım artık gözlerimin açlığında hiç bir olamadım hiç bir yerdeyim hiç bir şeyim anlasanıza kısaca hiç bir zamandayım artık * Serdar San - İzmir, 22. 02 2006 |