Kaf dağının ardında
yüksünme ey serseri gezen şehri
altına hücum var orada burada ölü kentlerde elleri kocamandı dilencinin kalmıştı kıyıda köşede aldı gittiler yattığı kaya ağladı denizde martılar aynı anda öksürdüler dalgakıranda bir telaş bir telaş yayıldı dilenciler meydanda namaz kıldı yıldızları kopardılar yanlarına koydular ejderhalar geldiler okşadılar dev cüsseleriyle şamanlar duaya çıktılar kopuzumu unuttum bir yerlerde kaldı heyhat kaf dağının ardı uçan dervişlerin nerde birde baktım simurg kuşu avrupa cafede haydi o zaman rüzgarların bayıldığı zamanda dansetsin ayda kirli çakallar |
ozanım
bin tutam
güll
emek ile sevgiler efendim