SERZENİŞey sevgili, bir sara nöbeti gibi yığılırsın kalbime köpük köpük ya nasıl can verir bu yürek sen demekten vazgeçmeyen dilime ya sevgili, içimin itikadı, kalıbımın yalanından daha mı küçük aslı ağır olmayanın, gölgesi ne ola ki ey sevgili, git bu hak mevsimini imansız bir rüzgar nasıl tarumar eder ellerin uzaklaştıkça büyür içimin yangını git ki soğumasın gönlümün koru git ki bu postu yanmış, asası kırık garip batın-i dervişi yanmak neymiş anlasın ben olmayan bir şehre git ben olmayan gölgelere git açsın içimde kan kırmızısı hasret gülleri ay sende sema edip dursun içime düşende erkan-i susuş gözlerimin feri senin yokluğunla ıslansın dilim ah dilim vuslata zincirlenmiş et parçası ne tarafa döndersem faydası yok yutkunamadığım bir alevsin sen yandıkça ağzımın içinde dilimi terbiye eden ey sevgili, bütün düşler sensin nebatlar senle tada gelir hava bahara çalar gülüşünle su içimde ısınır cıvıldar ruhum kalıbını döve döve renk olur tılsımını kusan beyaz ürpertiyle boğuşan kara ey sevgili, imbiklenmiş bir feryadı saklar yüreğim vazgeçip dışı yaldızlanmış yalanlardan bütünü kendisi olamayan telaşlardan geçince kirman-i bir baharı giyde gel güller içinde bir çakır dikeni allar içinde bir mor sen demekten başka bir marifeti olmayan bu yılgınlığa düşmemiş ben’i yalnız seni beklerken bulacaksın ey sevgili, git atına bindirdiğim düş yerle yeksan olmuş bu harabeyi baştan sona onarcak tek usta beni ikinci kez doğuracak tek varlık edebimi adabımla bütünleyecek sonsuzluk yalvarmak makamına eriştim durma, gel hadi ALİ RIFAT ARKU 29/01/2013 İSTANBUL |