KÖK
Ruzgarli bir aksam üstü,
Yalnız, yuvasından basını çıkarıp öttü, Yalnızlığı sordu bana, Gel dedim soralım sarmaşık güllerine,, Kalabalıkta yalnızlığı onlar oynar.. Uzun uzun cümleler kurdular, Her bir seyi bir bir danıştılar, Cümleler sözcüklere, Sözcükler harflere, Harfler morfemlere... Kökle gövdeydi aslında hesaplamaların yanıtı, Gövde sorar genelde hesabı, Halbuki kök sormalı gövdeye her bir seyi, Sabit, günahsız, riyasiz kök... Cevap verdi sarmaşık gülü, Yalnızlığı kökünden yakmalı. Yalnız, çığlığı bastı! Gövde köksüz olur mu? Meşverette bulundular, Morfem harfe, Harf sözcüğe, Sözcük cümleye, Kök gövdeye sarıldılar. Ey dostlarım yol birse, Günah ne kökün ne gövdenin... Riyakar yalnızdir. Yol uzundur... Varsa bir günah? Yalnız degilsin. Sözüm sana dostum, Dost post değildir! Yuregimdeyse yerin, Ben köküm ya sen nesin? |