Gidenlerin Koca Yüreğine
şiirle yüreğime dokundun
türkülerle uğurlandım her seferinde şiirlerim türkü oluverdi kimi zaman bir Hasret’e Uğur’landım kimi zaman Yılmaz bir Deniz’e batısından kuzeyine, doğusundan güneyine türkü türkü koktu memleket yitik bir kavalın sesinde türküler yanık bir ozanın dilinde şiirler Sivas’ta kül rengindeki suretler hepsi de Aziz’in kollarında öldüler Nazım’ın ayaklarındaki ceviz ağacı. Can babanın boğuk sesinde hatıralar Hayaloğlu ile birlikte anılırlar memleket kokuyor dostların türküleri her birisi kül rengi atlarına bindi unuttunuz mu Ahmet’in gençliğini Diyarbakırlı Arif’in şiirlerini yüzü koyun değil keçi inadı unutmayın bu güzel dostları sınırlar ardından Guevara’yı yaşı küçük, yüreği büyük Erdal’ı insanlık onuru için savaşanları... |