NAAT ( GÜL)
-I-
Ey Allah’ın resulü ey şefaat ummanı Gözümde gülsuyu ol yorgun gönlüme dökül Varlığın aydınlattı karanlık asumanı Sensin bu kâinata bahşedilen son ödül Selam sana çölleri cennete çeviren gül Bir gece güneş indi doruğuna Hira’nın Nübüvvet nuru bindi üzerine buğranın Duvarları çatladı o Eyvan-ı Kisra’nın Adına şekillendi maddede her molekül Selam sana çölleri cennete çeviren gül Sana Allah adıyla ‘oku’ dendi ya Resul Mübarek bir gecede ilk emrini aldı kul Vahdete giden yolda huzuru buldu yoksul Ve kalp kalbe yüründü bu yolda usul usul Selam sana çölleri cennete çeviren gül Ya Muhammed sen geldin bitti cehalet çağı Sığındığın mağara ağzı örümcek ağı Kör etti batıl gözü, göremediler dağı Seninle aydınlandı karanlıklarda gönül Selam sana çölleri cennete çeviren gül Işıktan hızlı Burak bir tek seni taşıdı Beyti Makdis üstünden ta Sidre’ye ışıdı Sabahında Ehl-i Beyt heyecandan üşüdü Sana hangi dağ engel sana hangi yol müşkül Selam sana çölleri cennete çeviren gül Cihat dedin, ölümü şerbet yapıp içtiler Bedir, Uhut, Hendek’te canlarından geçtiler Nur düştü yüzlerine ve cennete göçtüler Aşk için çile çeker gülün dalında bülbül Selam sana çölleri cennete çeviren gül -II- Sen ki cehaletlerin en yakın meşhudusun Sen ki günahkârların en büyük umudusun Onları ümmetine kabul et, şefaat sun Aşkın ile açıyor dağda menekşe sümbül Selam sana çölleri cennete çeviren gül Senin gözüne bakan gözler ne şanslı gözdür Senin yüzüne dönen yüzler ne nurlu yüzdür Senin dilinden düşen sözler ne doğru sözdür Sevginle oluşuyor gönüllerde tekâmül Selam sana çölleri cennete çeviren gül Sensiz, sahra çölünde kalbi günahkâr üşür Sensiz şahlar krallar ve de hükümdar üşür Hasretinden yanarken içimde rüzgâr üşür İnan ki hasretine edilmiyor tahammül Selam sana çölleri cennete çeviren gül -III- Bulanık akıllara billurdur hadislerin Karanlıkta kalana pür nurdur hadislerin Yüreği kuruyana yağmurdur hadislerin Bu yağmurla sevgiye dönüşür gönülde kül Selam sana çölleri cennete çeviren gül ‘İlim Çin’de de olsa al’ diye buyuran sen ‘Oku’ emrini bize ilk önce duyuran sen Bilginle cehaletten bizleri kayıran sen Seni adres gösterir gönülde her teamül Selam sana çölleri cennete çeviren gül Rabbim, beni affından haberdar eyle n’olur Muhammed Mustafa’yı bana yar eyle n’olur Coşari denen kulu tövbekâr eyle n’olur Edilmesin bu gülü soldurmaya tevessül Selam sana çölleri cennete çeviren gül İbrahim COŞAR |
Tebriklerim siire, emeginize..
Saygimla.