Gayrı sana sözüm yok bu cihanda
Yüreğini sevgi bürüyesice
Bir kutlu sevdaya tutulup canda
Ömrünce peşinde yüriyesice

Seni karşılasın mutlu bir yarın
Başına gelmesin hiç korktukların
Umut dağlarına yağan karların
Daha gün doğmada eriyesice

Yürekten sevesin gözü elayı
Aşkından bulasın türlü belayı
Nasıl aradıysa Mecnun Leyla ‘yı
Tıpkı onun gibi arayasıca

Sofranda üç öğün yenip içilsin
İkram eyledikçe bahrın açılsın
Yollarına altın gümüş saçılsın
Parayı kürekle kürüyesice

Hep yanında olsun bir can yoldaşın
Onulmaz dertlere düşmesin başın
Çağlasın acıyla gözünden yaşın
Mutfağında soğan doğrayasıca

Nice muradına tezden eresin
Evlat büyütüp de mürvet göresin
Oğul evlendire gelin veresin
Yollarında gözü seğriyesice

Mazlumların ellerinden tutasın
Fakir ekmeğine katık katasın
Hastaların baş ucunda yatasın
Herkesin işine yarayasıca

Boş geçen ömrüne pişman olasın
Azdıran şeytanı düşman bilesin
Sabahlara kadar namaz kılasın
Eğri adımları doğruyasıca

Sayısı çoğalsın sen gibi merdin
Yolu senden ayrı düşsün namerdin
Derdi derdin olsun her dertli ferdin
Çözdükçe dertleri üreyesice

Tüm varını hak yoluna seresin
Rızaya muvafık ömür süresin
Kul Hakkı’yı gardaş diye göresin
Kötülük damarı kuruyasıca