ÇOĞU ZAMAN
Dağıtamam efkarı çoğu zaman
ne gönlümden ne de yüzümden bir matemin bıraktığı iz gibi kaşlarımın çatıklığı, dillerimin lalliği gözlerimin yeşili sönmüş, dallarım sadece kahverengi geçemiyorum hüzünden çoğu zaman öylesine bir salaşlık bedenimde, en derinlerde sadece nefes almak, yaşamak şimdilerde şen br kahkaha atmak, sevinmek öylesine maziye terfi etti, kaldı gerilerde pilli bebek gibiyim çoğu zaman gideceği yer belli döneceği saat kurulmuş evvel zaman görmek istemediğim birileri tarafından korkağım çoğu zaman kalabalığa karışamayacak kadar vahim benim değil gibi sahip olduklarım bedenimden ayrı tanımadığım ya da alışamadığım insanları taşır gibiyim seyirciyim çoğu zaman bir dünya oyun sahneler başka oyuncular aynı alkışlayamam bile hiç bir şey anlayamam ya da göremem, herhangi birini seyretsem de cehaletim galip, çoğu zaman gördüğüme bile inanmak istemem duyduğumu dinlemem zamandır aslında harcadığım, üç kuruş gibi sadece yaşamak sanırım, dünyadaki vazifemi keşkelerle başlarım, çoğu zaman keşke cümleleri, üçüncü şahıslarla başlayan sonunda ‘yine de ben’ diyen koyduğum gereksiz virgül, ne işe yaradığını anlamadığım sonradan kararsızlığımın mahsulü, üç noktalar bir dizi manasız satırlar başladığımı da bitiremem, çoğu zaman taviz vermediğimden mükemmeliyetçiliğimden bir bir eksilir emeklerim ellerimden ne bir imdat, yakarış ne de naif bir arayış öylesine bir ara vermek sadece manasız bir bekleyiş, içimden gelen |
tebrikler