TÜRK ANASIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Mehmet Emin Koç
17 Ocak 2013/Yeni Mesaj Gazetesi Atatürk’ün annesinin vasiyeti Dindarlığı ve Bektaşi postnişini Rıfat Efendi’ye bağlılığı sebebiyle Molla Zübeyde diye anılan Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, Hz. Peygamberin tavsiyesine uyarak, bizzat kendi vasiyetini kaleme aldırmıştır. Zira Hz. Peygamber (sav), “Vasiyet etmek istediği bir şeyi olup da, vasiyeti başucunda yazılı olmadan iki gece geçirmek Müslüman için uygun değildir" (Buhârî, Vesaya, 1; Müslim, Vesaya, 1, 4) buyurmuştur. Zübeyde hanımdaki bu dindarlık ve iman hassasiyeti, Rıfat Efendi sebebiyledir. Hacı Bektaş Veli dergahından Selanik postnişini Rıfat Efendi, Atatürk’ün ailesi ve kendisi üzerinde tesiri ve himmeti olan bir Hak dostudur. Nitekim Gazi Mustafa Kemal’ın hayat ve hatıratını çeşitli eserleriyle kaleme alan Falih Rıfkı şunları nakletmektedir: “Çocukluğunu ve gençliğini yakından bilen Kılıçoğlu Hakkı bana yazdığı mektupta der ki: Ailece pek yakındık. Zübeyde Mollayı ikinci defa kocaya veren benim büyük kaynatam Şeyh Rıfat Efendi’dir. Mustafa Kemal tatillerde Selânik’te sılaya geldiği vakit büyük kaynatamın tekkesine gelir, ayin günlerinde dervişler halkasına katılarak, Huuu, Huuu diye kan ter içinde kalıncaya kadar döner dururmuş’’ (Falih Rıfkı Atay, Çankaya, s. 11). Zübeyde hanımı rahmetle anarak; onun vasiyetinin bazı maddelerini iz’an ve vicdan sahibi her vatan evladının bu vasiyetteki iman ve takvayı idrak etmeleri dileğimle teberrüken sunuyorum: “Dersaadet’te Beşiktaş’ta Akaretler’de 76 numaralı hanede mukim Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin validesi, ben Zübeyde emvâl-i mevcudemin sülüsünü bi’t-tefrik bervechi âti sarf ve vakfedilmesini vasiyet eylerim: 1. Vefatımda techiz ve tekfin ve kabir ile dedegân ve tehlilhân efendiler ile, makbere götürülmek mesârifi ve defnin üçüncü günü akşamı huffâz ve hâcegân ve akraba ve ehibbâ ve komşulardan münasip görülecek zevât-ı sal hun davet edilerek akşam yemeği it’am ettirildikten sonra; hatm-i Kur’ân zımnında eczâ-i şerife tilâvet ettirilecek ve duayı müteakip huffâz ve hâcegâna hediyyeten münasip miktarda tevzi edilmek üzere ve işbu hususâtın cümlesi için 450 lira evrâk-ı nakdiyye tahsis eyledim. 2.Vefatımda Beşiktaş’ta kâin Yahya Efendi haziresinde defnedileceğim. 3. Yahudiden mühtediye Hayriye Hanım nam kadına ve mumâileyhânın vefâtı halinde oğluna10 lira verilecektir. 4. Evlâd-ı mâneviyyem makamında hizmetçi Ayşe nam kıza gelinlik cehiz için keza 100 lira verilecektir. 5.Selanik’te biraderim müteveffa Hasan Ağa’nın mahdumu Abdurrahman’a 30 Lira verilecektir. 6. Yetim Abdürrahim’e 25 lira verilecektir. 7. Vaktiyle hizmetimde bulunup hal-i gaybubette bulunan Vasfiye namındaki hizmetçim buldurularak yedine 20 lira verilecektir. 8. Perverdem Afife ile oğlu Hakkı’nın sünneti için 15 lira verilecektir. 9. Daima akmak üzere şehrin münasip bir mahallinde bir çeşme yaptırılıp suyu isâle edilmek ve ara sıra tamirine sarf olunmak üzere 475 lira tahsis eyledim. 10. Her Cuma günü namazından bir saat evvel bed ile ezan okununcaya kadar münasip bir cami-i şerifte cemaate mukabil cehren iki cüz-i şerif kıraat ettirilerek mukabilinde tilâvet eyleyen hâfız efendiye nemâsından verilmek üzere 490 lirayı ve 9. maddenin ahkâmı için usulü dairesinde mehâkim-i şer’iyyede vakfiyesini tescil ettirmeye ve mütevelli tayinine ve dilediği şahsı mütevelli kılmaya mezun eyledim. 11. Kefaret-i savm ve salât ve zünub için ve Kurban Bayramının birinci günü 5 adet kurban kesilmek ve lahmı talebeye eklettirilmek ve hatm-i Kur’an olunmak üzere bir defaya mahsus olarak Darüleytam’a 200 lira hediye ve teberru edilecektir. 12. Vasiyetnamede gösterilen mevadd için tahsis eylediğim cem’an 1800 [lira] miktarındaki evrâk-ı nakdiyye işbu meblağ müddet-i hayatımda benim olmak, ba’de’l-vefat vasiyetim mucibince sarfolunmak ve Osmanlı Bankası’nda hıfzedilmek üzere namına hesâb-ı câri suretiyle tevdi edilmek üzere Selanik Başşehbenderi Kâmil Beyefendiye teslim eyledim. Mumaileyhin bir mahalle azimet ve gaybubeti halinde işbu meblağ, malumatım tahtında intihâb ve irse olunacak diğer emin bir zât namına kezalik bank-ı mezkûra hesab-ı câri üzerine tevdi edilecektir. 13. Selanik’te Mithat Paşa Mekteb-i Sanayi karşısında kâin ma’a selamlık bir bâb büyük hanem ile aynı hane köşesinde kâin teyzemden alınan iki bâb hanemi Mustafa Kemal Paşa’ya ve gene büyük hanem köşesinde Ayşe Molla’dan alınan bir bâb hâne ile Ahmet Subaşı mahallesinde kâin bir iki cem’ân iki bâb hanemi kerimem Makbule Hanım’a tefrik ve tahsis eyledim. Bundan maada nezdimde mevcut nukûdumdan miktâr-ı münâsibini hayatımda kerimem mumâileyhâya bildirdiğimden oğlum Paşa’ya bir sene mukaddem kerimem Makbule Hanım’la müştereken tahrir ve memhûren irsal eylediğimiz mektubumuzda zikreylediğimiz hususâtın mezkûr mektupla mestûr olduğu vechile hükmü bâki iş’âratımız vechile mevcuduvâki olduğu müşarünileyh Paşa Hazretlerine bildirilmesini vasiyet eylerim. İşbu vasiyetname muhteviyatı olan mevadd ve hususâtın tamamiyle icrâ ve tatbikini Selanik Başşehbenderi Kâmil Beyefendi ile mezkûr Şehbendername kâtibi Cemal Bey’i vekil ve vâsi-i muhtâr intihâb ve tayin ettim. Bilcümle hususâtın tatbik ve icra olunduğunu nâtık olmak üzere vekâbilü’l-istihsâl olan mahallerden vesâiki mukâbilinde teberruâtta bulunduklarına dair oğlum Mustafa Kemal Paşa’ya müfredatlı cetvel ile hesap vermeye mecburdurlar. 14. İşbu vasiyetname tarihinden mukaddem tanzim olunmuş diğer bir vasiyetname zuhur edecek olursa hükmü mefsuh ve gayr-i muteber olacaktır. 15. İşbu vasiyetname, biri nezdimde hıfz olunmak ve diğeri Kâmil ve Cemal beylerde bulunmak üzere iki nüsha olarak tanzim ve teati edilmiştir. Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin validesi Zübeyde 16. İşbu vasiyetname, muvacehemizde tanzim ve meâli kıraat olunarak tefhim olunduktan ve tamami ile ikrar eyledikten sonra kendi mühür ve parmağını vaz’eylediğini dünya ve ahiret şahidi sıfatıyla tasdik eyleriz. 25 Kânunusani 338 / Şuhudü’l-hal (imzalar)”. Hangimizin böyle bir vasiyetnamesi var?! Eli öpülesi Ana işte bu!
Her anne çok kutsaldır, bazısı çok kutsaldır
Vasiyet eder mutlak, mutlak zaten kutsaldır Hakk yolunda Zübeyde, "Ana" oldu biz Türk’e Oğul Ata/Türk oldu, bu yüzden çok kutsaldır. Allah sevgisi derin, hem ana hem oğulda Türkiye sevdası var, hem tek hem de çoğulda Vatanı vatan yapan, Atatürk yoldur bize Düşmanlar geldi dize, marifet bu oğulda. Dünya haritası var, gel incele her yeri Bulamazsın başka can, candır bize her yeri Ana/dolu karadır, denizdir üç tarafı "Ne Mutlu Türk Olana", ağarırken tanyeri. Bu ülke hepimizin, ruhen sarılmak gerek Allah olsun kalplerde, yıldırmasın engerek Analar can doğursun, vatanına çok bağlı Allah için yaşayan , Türk gibi Türk kul gerek. "BU SINIRLAR DAHİLİNDE YAŞAYAN HERKES TÜRK OĞLU TÜRK OLDUĞUNU HİSSEDERSE, DÜNYANIN EN BÜYÜK DEVLETİ TÜRKİYE OLUR..!" |
Düşmanlar geldi dize, marifet bu oğulda.
eyvallah şair.. manidar bir o kadarda öğüt verip yol gösteren şiire... saygımla...