İKİNCİ SIZIKış gecesi güneş doğdu ruhuma Gökkuşağı saçıldı sabahıma İnce sızı düştü ciğergâhıma Merhem sürme tabip sızım geçmesin Bende kalsın bu dert iyileşmesin Fak’a düşmüş serçe yüreği gibi Çırpınıyor sol göğsümün en dibi Tutsak ettim o gözlere kendimi Azat etme sevda kuşu uçmasın İlaç verme bu sızı uyuşmasın Ruh bedene sığmaz oldu bu sıra Tuz ekildi bağrımdaki nasıra Örtülüyor mâzideki hâtıra Aşk’ı bilmez bu yarayı eşmesin Neşter vurup yüreğimi deşmesin Bir daha tutuştu o sönmüş küller Bülbüle eş oldu lâl iken diller Yine ışkın verdi kuruyan güller Bahçemizde sarı güller açmasın Ürkütmeyin ceylanımı kaçmasın |
tebrikler hocam , sızısız bir hayat temennimiz