Alın yazısı olunca kader...kaderimi sorgulasam ne gezer? yokluğun bir darbe ise sensizliğime zaman çöküşünün iflası gibi eninde sonunda verilecek son nefes... hayallere tutunan umut çıkmaza gebe doğurduğu acılar özgürlüğe susamış yürekten atılan kurşunlar isabet yoksunu susmalara mahkum sevmelerim hüzünle mutlu... masum duvarları aşındırıyor anlaşılamamak dudaklar uçuklamış kuruyan bahtın şansına adeletsizliğe sormam çıkmak için haksız suratıma kapanan kapılar zaten bunun malumu... yetmemelerin burnunda tütüyor nazının çehresi öpücüklere boğsam doymaz ki kabul görmiyen aşk okyanuslara sitemim var aramızda ki dağlara inat can pazarında mı buldum acab ben bu kalbi? ... kim sahip çıkacak döküldüğüm yollara vefasız sevdamın cefalara boynu bükük ağlıyorum gündüzüm gecem olmuş ne garip sollarken şu ömrümü yalnızlığımı asa asa bir ipe... koş koş yakalarsın belki duvarın arkası boş yakılan ağıtlar çalkalanırken çiğnenen semalar da süslemek istemiştim seninle şu dünyamın halini meğer hesaba katmamışım alın yazısın tersten esip ona karşı yüzeceğimi... (Berlin,10.01.2013) Talat Özgen |