“”MÜRDÜM ERİĞİ YER GİBİ"""İstediğim bir küçük mürdüm eriği, Gece yarısı kapımda bekleyen kadın, Kırmızı mı kırmızı, annemin kalbi gibi, Uzat bana yorgun ellerini, tutmalıyım. Biraz tatlı, biraz ekşi. Akşamdan ıslattığım hüznün misafiri, Girme içeri, girme… Yalnız gezen serçeler misali, kanadım kırık. Gülme halime gülme, gün gelir biter çilesi. Bekledikçe seni, takvimler yetim. Dur artık zaman, dur! Üzme beni. Tabiri kötüye yorulur âşıkların, Ben bir Maşuk, Yusuflaştı sol yanım. Arzın terazisi çok ağırmış, Atma kalbim, atma! Mürdüm eriği yer gibi. Yapraklar sararırken köstekli başım, kuma gömülür, Ben Mecnun olurum senin ayrılık sözlerinle, Omuzladığım umut bahçesi, bir bakışınla çöle dönüşür, Ben çölde gezinirim senin hayalinle… Mürdüm eriğini severim sana benzer rengi. Aşk ismiyle kor olan benliğim, semenderlere ağlar. Ağ/lar sarar dört bir tarafımı. Gece yarısı turnalar göçe başlar, Hepsi senin aydınlığına kanat çırpar, Hepside yanmaya hazırdır, mürdüm eriği dalından düşer gibi. Hiddetinden aşkımın, izmaritler misali küle döner ay, Karanlık sarsacak sanırdım beni, Küçük bir kalp kesti bütün aynaları, Aydınlıkmış sarsacak olan geceyi… MG-KEFaret |