BİLİYORMUSUN!
Biliyormusun!
Sensizliği taşırken yüreğim sokak kaldırımlarında Siyah beyaz karelerde kayboluyorum Geceyi sürüyorum gözlerime Yokluğunla sardığım son sigaramdan Bir nefes daha çekiyorum usulca içime Denizin şımarık çocuğu yakamozlar çırpınıyor Sanki ayaklarımın ucunda ve sen, sanki kalbimin en ucra yerinde namahrem duygularımın son noktasında seni bir solukta olsa hissetmek istiyorum yaşadığımız anıları yüklemek istiyorum benliğime beyaz bir atın yelesinden tutup okşamak yağmur olup yağmak, ıslanmak, hoyratça, saçlarından tutup çekmek, ateşli dudaklarından ölesiye öpmek, hep o anı arzu etek, seninle bütünleşmek, hesap sormak yıllara, neden, nerdeydiniz şimdiye kadar, neden sakladınız sevgilimi; neden...!? namahrem duyguların son noktasında, seni bir solukta olsa hissetmek, seninle acıları paylaşmak, gözlerinin içine baka baka dudaklarından doyasıya öpmek mavi ırmağın karanlığındaki son ışığı yakalamak denizin serin dalgalarına boğulmak ve hep senin kollarında demlenmek başucunda gözlerimi kapamak, hatta ölmek! ne güzel olurdu bilirmisin...! *** nedensiz bir sevgi nedensiz bir aşk kimsenin soluk almaya cesaret edemediği en güzel aşk seninle yaşanan aşk tarihlerin yazmaya cesaret edemediği aşk kleopatranın aşt tanrısı zeusun yaşadığı afrodid in kıskandığı atenanın oklarıyla zehirlediği apollonusun süt içinde boğulduğu aşk teninde süt kokan aşk fışkıran memelerin ucu pembe pembe olan aşk için ferman çıkaran heredotun sevgilisi akeleus’un aşkı afroditin dudakları persepolis’in tek kadını napolyonun aşkı senin aşkın yanında mum ışığı kadar sönük kalırdı sevgilim mum ışığı kadar... öyle bir aşkın sultanısınki sen kelimelerle anlatılmaz’ki kalbime girip hep orda kalsan Huzur bulurum içimde olduğunu bilirsem... cem niğde/antalya 02.01.2013 |