Saliha
maviye saklanmıştın da
o değerine değer katan bulmuştu seni ilkbaharsız yaz yaşadın kavruldun kış ya gelir, ya gelmez şimdi mevsim sonbahar bir nefesle savrulma iyi tutun dikenlere varsın ellerin kanasın kimsesizlik demir atmış içine ne yana dönsen gurbet ruhun kör kuyuda bedenin çarmıhta eli kesilir hakkını çalanların dili kesilir yabana yar olanların bilmez misin saliha rahmet yağmurları yıkamıyor mu güneş de almamış rengini hala simsiyahsın üzül, kork, utan tüm insani duyguları taşıyorsun sevgiden yetim, aşktan öksüzsün ağla saliha bu alemde yer gök ayna ve sen üryansın bir el örterken, bin el açıyor seni ne kadar da acizsin o yokluğunu çektiklerin serap değil biliyorsun uzansan tutacaksın ellerin yanacak seni ipten alan o el var ya hala el... |