Mezarı olmayan vedaydı gidişin
Yağan yağmur tanelerini sen diye seviyorum
Cennet kokulu yağmurlar yağınca ruhuma Ben hiç ağllamıyorum ve korkmuyorum Artık büyüdüm burnumu çeke çeke ağlamıyacağım Benim yerime yağmurlar ağlayacak Senin gözyaşlarına karışacak Bulutların gözyaşları Ve ben hüzün çiçeklerini hep seveceğim gizlice Babama sezdirmeyeceğim yalnızlığımı Çünkü ben büyüdüm bir yaş daha aldım Koca adam oldum Annem Haydi dön dön be annem dön evimize Yokluğun çok acı Sahi sen hiç mi özlemedin bizi Biz seni çok özledik be annem çok Babam bile gizli gizli ağlıyor Hani gözyşaları karizmayı çizdirirdi ya Yok ben annem yok O taş yürekli dediğin babam varya babam O bile ağlıyor yokluğuna Sahi taş olan kim ha söyle söyle Hani analar yufka yürekliydi Sen babamdan bile daha gaddarsın artık Ben sensiz büyümümek istemiyorum Senin cennet bahçende gülüm ben Zemheri özlemleri besler Özlemler yürekleri un ufak eder Annem gel artık gel Evimiz tekrar cennete dönsün V e sana söz veriyorum annem Artık seni hiç üzmeyeceğim Oyuncak ta istemeyeceğim Babamın çocukluğunda yaptığı gibi Ben de çamurdan yapacağım arabamı Ya da çalı çırpıdan bebekler yapacağım Tıpkı senin çocukluğundaki oyuncakların gibi Ve seni karşılayacağız annem Yüreğimzdeki tüm sevgimizle Ben artık anne olmak istemiyorum Küçük kardeşlerime Ben dalında açmak istiyorum Annem ve yüreğine yaslanma yeniden Mahmudiye düzkaya |