dramalar yollarkaranlık etme sarıksız derviş benim gösterdiğim tepeden yıldızlara taş atıyor çocuklar teraziyi nişan alıyorlar üstelik toplamışlar eteklerine,suda yüzmeyen taşlardan en son katın dibini bulacaklar sarı duman tüten volkanın tünemişler üstüne bu dağın çetindir yan yolları sepet sırtında ar yerleri yarı açık kadınlar bir kuş bile uçmaz ki kanadına taksınlar umutları gemici düğümü oğlanlar bir ziyaret bir kara tapınak nepal’de daha da ilerden gelenler var yak’ların sırtı kan araba üstünde saçları buz,bıyıkları dirgen bir adam yara içinde yatan gelin için yarı ölü horozun tutmuş bacaklarından em bu homurdayan sönmüş volkanın dibinde gizli can ister taş bina yoksulluk damgalı tepelerin ardındakilere tek lokma et,hangi boğazdan artar ki ah...gezginliğimin izi kara gelin elli yerinden döğmeli buranın ilahları kudurmuş,buranın ilahları aç seyrek sakallarında bit bile gizlenmez bunlar,zamana çomak sokanlar buşuna kesmemiş timur cibilliyetlerini çare değil,günah bile dilenilmez konuğuz bir kaç minder bir kaç kırkılmamış deri kıvrıldık geceye usulca eğdiler teraziyi çocuklar başladılar diğer koluna çekil derviş kasım |