Birgün ölürsem sana hasret yaşamakla!O zaman hiç ağlama Hicranın bendinde yol alıp, yeis içinde soluma,firkat nedir anla Suskun kalan nazarlarıma saklanan yadımı anma,yutkunduran sancıları aralama O an ve alıp götüren vakte darılma, kabrimin mahzunluğunda ki hicrana kapılma Bir ömür ne çektim Her lahzada ümitlendim,gözyaşlarımı hiç ar etmeden döktüm Gönlümde hüznün hisarını inşa ettim, her nazarımda hasretinle nefeslendim Nereye boynumu çevirsem, sessizliğin lisanını ruhumda işitsem, hicran ile inlesem Hiç dumayacaksın Bir an olsun bile bu çileme el atmayacaksın,yalnız bırakacaksın Ruhumun figanına kanmadan, kalbin dağlayan çığlığını duymadan yaşayacaksın Ömrümün hicran sahrasında mahzun bırakıp,bi,lmem ki nasıl şevke kavuşacaksın Her gece b,ilsen nasıl bir bilmece Gönlüm yakarıyor hece hece, dilegelen hüznüm hissedilmeyince Burukluk yaşıyorum sessiz ve derinliğin ağlatan o sahnelerinde ve gizlice Sual ederim ses çıkmaz,nazar eylerim kapım çalınmaz,umut yüreğimde yine açmaz Okuduğum kitaplar halini anlatmaz İçinde kaybolduğum yıllar içimden çıkmaz,elem yakamı bırakmaz Ne kadar derin olsa da,gün yavaş yavaş ağarsa,suskunluk her vakit aşk yaşatmaz Ne zaman şaşkınlığım artsa, bakındığım saikler sinemde kale olsa da, can çıkmaz Neyleyim artık,lal oldu melalim Hiç birşey hissetmez oldu bu tenim, demek ki vakit şimdi benim Gideceğim yeri nasıl hesap ederim,ürperten sahnelere hangi yüzle selam veririm Yaram ne kadar derin, titreten kalbin hasretinden eminim,ama duymaz neyleyeyim Mustafa CİLASUN |