EHL-İ BEYT "ÂLİ" İSEŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ANKARA’DAN BAKIŞ
Dr. Abdullah Terzi 26 Aralık 2012/Yeni Mesaj Gazetesi Kötülerle uzlaşmak Kötüler ve iyiler… Bana, sana, ona göre değil… Bizi yaratan, rızıklandırıp gözeten, yarın hesaba çekecek olan, Alemlerin Rabbi Allah’a göre en iyiler en ve kötüler kim? “Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah’a ortak koşanlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar insanların en kötüsüdürler.” (Beyyine, 6). “‘İsa Allah’ın oğludur’ diyenler, ‘Üzeyir Allah’ın oğludur’ diyenler, Allah’a şirk koşan Hıristiyan ve Yahudilerdir. ‘Allah, üçün üçüncüsüdür diyenler kâfir olmuşlardır’, diye Kur’an’ın beyan ettiği gayrimüslimler inkâr ehlidirler. Kur’an’ı da, kendilerine gelen apaçık delili de (Hz. Muhammed) inkâr etmişlerdir. Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar küfürden ayrılacak değillerdi. Bu delil, tertemiz sahifeleri okuyan, Allah tarafından gönderilen bir peygamberdir. O sahifelerde dosdoğru hükümler vardır. Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler. Halbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, Hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.” (Beyyine, 1-5). Gayrimüslim dünya, sadece inanç boyutunda değil, siyasi, iktisadi, kültürel ve medeniyet çerçevesinde de, menfaatler ve çıkarlar boyutunda da ittifak halindedirler. (Haçlı-Siyonist ittifakı). BOP çerçevesinde, NATO bünyesinde oluşan siyasi ve askeri yapılanma, İslam’ı ve Müslümanları hedef almıştır. Sıcak gelişmeler, işgaller, katliamlar bunun kanıtıdır. İslam ülkeleri ve Müslüman topluluklar kan ağlamaktadır. İmam Muhammed Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Allah (c.c.), Şuayb Peygamber’e şöyle vahyetti: ‘Ben şüphesiz ki, senin kavminden yüzbin kişiyi azaba dûçar kılacağım. Bu yüzbin kişiden kırkbin kişisi kötüler, altmış bin kişisi ise iyilerdir.’ Bunun üzerine Şuayb Peygamber şöyle buyurdu: ‘Ya Rabbi, kötüler azaba layıktır ama iyiler neden bu azaba dûçar olacak?’ Allah (c.c) O’na şöyle vahyetti: ‘Zira, onlar da kötülerle uzlaştılar ve Ben gazaplandığım halde onlar gazaplanmadılar’.” (İmam M. Bâkır, Prof. Dr. Haydar Baş, s. 625). Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), “Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle düzeltsin; gücü yetmezse diliyle düzeltsin; ona da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir” buyurmaktadır. Bugün değil bu şer ittifakına, eliyle-diliyle engel olmak; ortak olanların vay haline… Bir de kendilerini “iyilerden” sanıp, kalbiyle dahi tavır koymayanların; Müslümanların değil, haçlıların ve onların ortakçılarının tarafını tutanların, imandan da nasibi kalmamıştır. Gün, saf belirleme zamanıdır. İyiliği emredip, kötülükten sakındırma zamanıdır. Bunu birileri yapmalıdır. Eliyle, gücü yetmezse, diliyle… Kalemiyle, sözüyle, tebliğiyle, nasihatiyle… Ona da gücü yetmezse, kalben safını almalıdır ki zayıf da olsa imanını korusun. Aksi halde en hayırlılardan olmak, en iyilerden, hatta iyilerden olmak ne mümkün! “Şüphesiz, iman edip, salih amel işleyenler var ya; işte onlar insanların en hayırlısıdır. Rableri katında onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfaat Rablerine derin saygı duyanlara mahsustur.” (Beyyine, 7-8) İmam Ali (a.s.), “Mazluma yardımcı ol, zalime düşman kesil” buyurmaktadır. Aksi halde belâlar umumileşiyor… Haçlı-Siyonist ittifakı coğrafyalar dolaşıyor, ülkeler dolaşıyor… Irak, Afganistan, Tunus, Libya, Mısır, Bahreyn, Yemen, Suriye… Ama unutmayalım ki, asıl hedef, bütün bu geniş coğrafyanın bir zamanlar liderliğini yapmış Türk Milletidir. Kötülerle uzlaşanlar ve Allah’ın gazaplandığına gazaplanmayanlar, kendilerini iyi de sansa, azaba, perişanlığa, dağılmaya müstehaktır. Allah (c.c.) ayıklık versin. Sözümüz “müslümanım” diyenlere… Yoksa gayrimüslimlere diyeceğimiz: “Sizin dininiz size, bizimki bize…”
Allah Allah Maşallah, şefaat dilersem Hakk
Şeytana lanet edin, farz demiş yaradan Hakk İslamiyet bizimdir, hem özü hem sözüyle Yalan yanlış olursan, cezasını versin Hakk. Allah’ın her kelamı, mutlak doğrudur bize Kısmen alanlar varsa, kafirdir size bize Peygambersiz din yoktur, bu şekilde doğru ol Ali canlı Kur’an’dır, Ehl-i Beyt farzdır bize. Kerbela bir tarihtir, büyük ders almak gerek Katliamı yapanlar, hem Yezid hem engerek Bir de seyirci kalan, her kimse suçludur çok Helak ederken Allah, ayırmaz bilmen gerek. Ehl-i Beyt "ÂLİ" ise, namaz ile niyazda Salli ve barik varken, namaz ile niyazda Tam bir kafirdir Yezid, hesap günü âşikar "Ey Mü’min..!" duyarlı ol, hem namaz hem niyazda. |
HZ. ALİ İÇİN NAZİL OLMUŞ BAZI AYETLER
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾
Kaynak: Kur'an-ı Kerim/En'âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿
اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti):
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti):
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet :
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ A'râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/ Yûnus Sûresi/Sayfa:210/Cüz:11/17. Ayet: Artık, Allah'a karşı yalan uydurandan veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kimdir? Şüphe yok ki (böyle) suçlular asla kurtuluşa ermezler. ﴾17﴿فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ كَذِباً اَوْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْمُجْرِمُونَ ﴿١٧﴾
KAYNAK: KUR'AN-I KERİM/Tevbe Sûresi/Sayfa:196/Cüz 10/61. Ayet: Yine onlardan peygamberi inciten ve "O (her söyleneni dinleyen) bir kulaktır" diyen kimseler de vardır. De ki: "O sizin için bir hayır kulağıdır ki Allah'a inanır, mü'minlere inanır (güvenir). İçinizden inanan kimseler için bir rahmettir. Allah'ın Resûlünü incitenler için ise elem dolu bir azap vardır." ﴾61﴿وَمِنْهُمُ الَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ النَّبِيَّ وَيَقُولُونَ هُوَ اُذُنٌۜ قُلْ اُذُنُ خَيْرٍ لَكُمْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَيُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِن۪ينَ وَرَحْمَةٌ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْۜ وَالَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ ﴿٦١﴾
KERBELA'DA, HZ. MUHAMMED'İN (SAV) CİĞERPARELERİNİ KATLEDENLER (PEYGAMBERİMİZİ İNCİTENLER) VE AYETLERİ GÖRMEZDEN GELENLER CEHENNEMLİKTİR)
Sizin yorumunuz?