SAAT BUÇUĞUN ÖTESİ !!!
Saat buçuğun ötesi...
Yarım kalan her şeyin ardı arkası... Bir baharın belkide hiç görünmeyen yüzü... Saat, sararan masum bir yaprağın kuruması.... Sonunu göremediğim alabildiğine uzun bir sessizlik ve beni saran sımsıcak bir kimsesizlikle beraber, yine aklıma gelen şu bitmez sandığım o anların... Birgün geri dönmemek üzere ayaklanan o bakışlarının arasında boğulduğum kahredici gidişin.. Bir bavula sığdırdığın birkaç hatıra; yanına almayı ihmal etmediğin özlemlerin; ve yüreğimi hüzne terk ettiğin o duruşun.. Her biri anı erteleyen o acele eden adımların;ömrünü ömrümden alan.. Bir daha geri dönmeyeceğin bir çıkış kapısı; ve ansızın beni terkettiğin bir hikayenin; yani sonun başlangıcı... Pencere camına yansıyan bir otobüs durağı; içinde kimsesi olmayan... Gidişinin ardından yürekten ağlayan bir şehir... İçimde söylemek istediğim birsürü özlemli söz; dilimin ucundan dönen... Bu zifiri geceye nede yakışmıyor bu gidiş... Sensizliğin tam ortasında bırakıp; işte şu yapayalnız durakta; beni koca bir bilinmezliğe mahkum edişin; hiç yakışmadı sana... Tıpkı geri kalan her şeyi ardına bıraktığın gibi... Hiç durmadan usanmadan peşinden geldiğim o bilinmedik yollar YALNIZLIĞIM oluyor; bulduğumda elinden sımsıkı tuttuğum an HASRETİM; yokluğunda yüreğimde duymuş olduğum acının tarifi SEVGİ; gözümde her seferinde bir kat daha alevlenen o fer GÖZYAŞI; duyduğum o bilinmezlikler ötesinden yankılanan ses UMUT; dokuduğum sıcak bir özlemin ötesindeki his İMKANSIZLIK; ve aklımda anlamını bilmediğim onca olmazların arasında düşündüğümse tek SEN!!... Tek istediğim yalnız bir yalnızlık ; sensiz bir yalnızlık... Gidişinin ertesinde;karanlık bir ışığın sönmüş hali kadar umut dolu yüreğim... Kimliksiz Saatler (Engin MAĞAT) |