Seni anlatmak hiç kolay değil Ötüken, Kalbimde kaç tane tünel açtın bilmiyorum, Mor kayalar sırtımı eğdi, gözlerimde reyhanî yaşlar, Marifet vadilerinde uçan kanatsız bir kuşum, Körlüğüm senin gül kokunla çoğaldı, Ben Yakubi gözyaşlarımla on iki oğlumu da kaybettim… Tanrının siyahî kuşları üzmeyin beni, Hocam Şehmar bana çok nasihatte bulundu, Ben Merv Sarayı’na gölgemi astım, güneş tenimi yaktı.
Küllerinden dirilen bir kuş tanıyanınız var mı? Üçgen parmaklarıma hüzün aktı, nefessiz kaldım Tanrı dağlarında. Uçuşan bir toz bulutusun sen, kalbime mil çektin, Ölüme karşı koyan Lokman Hekim mi dersiniz? Kulluğumdan utanıyorum çünkü aklım beni yanılttı çoğu kez, Keşkelerden ateş kuleleri yaptım, Yokluk ormanlarında koşan başımdı. Şimdi yağmura gebe bulutların kucağındayım, Düşmeme az kaldı…
Eylül akşamlarında tepemden bir kuş geçti. Siyahlığından gölgemi göremez oldum, Ey Tanrının siyahî kuşu! Neden beni terk ettin? Neden eyyübi kederler içine sadece beni ittin? Anemonların yaralı yumruları beni ağlattı, Yelkenlilerle Simurg avına çıktım, soğuk dalgalar beni yuttu, O halde Ötüken söyle bana; aşkından bir rüya mı gördüm dersin? KEFaret
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"""TANRININ SİYAHİ KUŞU"" şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
"""TANRININ SİYAHİ KUŞU"" şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
tebrik ederim şairem