Karlar eridiğinde gelinliğin olsun çiçekler
İçimden gelmiyor bir şeyler yazmak
Çok acı imiş meleğim sensiz yaşamak Zor dayanmaktayım isterim boşalmak Dün kar yağdı üstümüze zor koşmak Elbet biliyorum artık bunlar boş sözler Kan çanağına döndü seni arayan gözler Mevsimidir kar yağmakta can seni özler Karlar eridiğinde gelinliğin olsun çiçekler Akşam karanlığında burkulur yüreğim Dün mezarına kar yağdı mı meleğim Yağmur yağınca ıslandın mı bebeğim Üç ay geçti hasretliğin var mı bilmem Bu gün doksanıncı günün ölümünün Bir acı var gerginliğidir belki yüzümün Hayallerin perdelenmekte iki gözümün Mahşer bir yararı olacaksa sözümün 23 Eylülün Pazarında karardı dünyam Seni elimizden aldı seni yüce Mevla’m Dumanlar yükselir kör zamanda ortam Kırıldı bütün hayallerimiz durdu yaşam Her şeyde canlanmakta eşyalar anıların Mübarek yüzünü okşarken ne idi hayâlın Seni tüketmişti acıların kalmadı mecalin Azrail geldiğinde nasıldı halin acıdı mı canın Dualarla kara toprak üstüne düştüğünde Makberi dillerin nidası olmayan dönüşünde Elifler mertek olur sana her seslendiğimde Son gülüşündü meleklere beyaz kefenin de Bahar geldiğinde yüreğim ağlayacak acıyla Ayrı geçen akşamlar kıvranmaktayım sancıyla Tozduğun yerleri hatırlatacak ilkbahar yazla Gözlerim arar seni işaret vermekte parmakla Fani dünyada acıların eceline yol oldu ne diyeyim Yeşil otlar kayboldu kara bir sis var nasıl geleyim Ben halsiz kaldım çiğdem çiçeğim resmini seveyim Ölüm hepimiz için hasretim kor oldu dua edeyim Zekeriya ÇAVUŞ Teaching Assistant Researcher, Writer [email protected] Düzce 23.12.2012 – 00 .08 |
Saygılarımla.........