YAĞMURLA DANS
Yağmur damlaları dans ediyor penceremin pervazında,
Her damlayışında sanki suratıma vurmak istiyor yalnızlığımı. Ve beni; bulutların arasından çıkmaya çalışan güneş gibi Terk edilmiş çaresizliğimden çıkmaya çağırıyor. Sevdanın koynuna iten yağmur, Sevdadan çağırıyor beni, davetkar bir misafir gibi. Ağırlamaya mecbur hissediyor kendini Davete icabet etmemek huyum değildir ancak, yine de gidemiyorum. Duruyor yağmur soluğumun hızlandığı anda, Duyuyor yağmur yüreğimin haykırdığını, Hissediyor yağmur üzerime yağmadan ıslandığımı, Zamanın kum saatine dönüştüğünü biliyor yağmur. Dans ediyor can acılarım gök gürültüsünün senfonisinde. Duyulmayacak güçte değil ki haykırışım; o benim yüce tercümanım! Papatyalar dayanamayıp boyun büküyor, Beni kabullenişe iteliyor yağmur. Dudaklarımın arasında nameler, yüreğimde kendi yamalarım Aşk ki yanardağ, o yangın, o ateş... Pervasızca söndürmek istiyor var gücüyle yağıyor yağmur. Bense titrek ellerimi siper ediyorum aşkın geride kalmış küllerine. Kendime terk edilmiş çaresizliğimden çıkmaya çağırıyor. Zamanın kum saatine dönüştüğünü biliyor yağmur. Beni kabullenişe iteliyor Bense hala dans ediyorum onunla. |
Şiiriniz güzeldi, anlam ve anlatımı mükemmeldi.
Değerli kaleminizi ve duyarlı yüreğinizi kutlarım.
Selamlarımla.